Türkiye’nin farklı bölgelerinde son aylarda artan sarsıntılar paniği artırırken, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş’tan çarpıcı bir uyarı geldi. Bektaş, Türkiye’nin jeolojik konumunu “güneyde Arap-Afrika levhası ile kuzeyde Avrasya levhası arasında sıkışan bir ülke” olarak tanımlayarak, bu sıkışmanın sürekli hareket eden fay hatlarını tetiklediğini söyledi. Türkiye’de en fazla deprem üreten üç ana kaynağın Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Graben Sistemi olduğunu belirten Bektaş, Karadeniz Bölgesi’nin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Sinop’tan geçen Karadeniz Fayı’nın riskine dikkat çeken Bektaş, Trabzon ve Rize’nin deprem tehlikesi altında olduğunu ve 1968 Bartın Depremi’ne benzer şekilde her an 6,6 büyüklüğünde bir depremin yaşanabileceğini söyledi.

“İstanbul Depremi Türkiye’yi Sarsar”

Bektaş, yalnızca Karadeniz değil, Marmara Bölgesi’nin de kritik bir süreçten geçtiğini ifade etti. 1999 İzmit-Düzce depremini bir milat olarak nitelendiren uzman, çıkarılan yasaların ve yönetmeliklerin etkin uygulanmadığını belirtti. İstanbul’un deprem tehlikesi ile deprem riskinin farklı olduğunu vurgulayan Bektaş, “Tehlike, olası depremin büyüklüğünü ifade ederken; risk, can ve mal kaybı potansiyelini ortaya koyar. İstanbul’da 16 milyon insanın yaşadığı ve Türkiye ekonomisinin kalbinin attığı düşünülürse, olası bir büyük deprem yalnızca şehri değil, tüm ülkeyi ekonomik ve sosyal açıdan çöküşe sürükleyebilir” dedi. Prof. Dr. Bektaş’ın açıklamaları, özellikle Karadeniz’deki deprem riskine ilişkin bugüne kadar fazla gündeme gelmemiş tehlikeleri yeniden gündeme taşıdı.