Payload Logo
4 Mayıs 2025, 00:00
11
(Güncellendi: 8 Mayıs 2025, 17:28)

Çocuklarda Oyun Terapisi ve Faydaları

Oyun terapisi, çocukların duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olan etkili bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapi, çocukların duygularını ifade etmelerini ve özgüvenlerini artırmalarını sağlar.
Çocuklarda Oyun Terapisi ve Faydaları

Oyun terapisi, çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerini desteklemek amacıyla kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Çocuklar, özellikle sözlü ifadede zorlandıkları durumlarda, oyun aracılığıyla duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini ifade edebilirler. Oyun terapisti, çocuğun oyununu dikkatlice gözlemleyerek, onun iç dünyasına dair ipuçları elde eder ve ona güvenli bir ortam sağlayarak kendini ifade etmesini teşvik eder.

Oyun Terapisinin Faydaları

Duygusal ifade ve düzenleme: Oyun terapisi, çocukların bastırılmış korku, öfke veya üzüntü gibi duygularını oyunlar yoluyla ifade etmelerine yardımcı olur. Bu süreç, çocukların duygusal boşalma yaşamalarını ve duygularını daha sağlıklı bir şekilde yönetmelerini sağlar.

Sosyal becerilerin gelişimi: Oyun terapisi, çocukların iletişim becerilerini güçlendirerek sosyal ilişkilerini artırır. Çocuklar, oyun terapisi sürecinde eşitlik, paylaşım, takım çalışması gibi sosyal becerileri öğrenir ve bu becerileri günlük yaşamlarına taşıyarak daha sağlıklı ilişkiler kurarlar.

Özgüven ve benlik saygısı: Oyun terapisi, çocukların kendilerini ifade etmeleri ve destek almaları için güvenli bir alan sağlayarak özgüvenlerini ve benlik saygılarını artırmalarına yardımcı olur.

Problem çözme becerileri: Oyun terapisi, çocukların problem çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu beceriler, çocukların hayatlarının diğer alanlarına da olumlu yansır.

Oyun Terapisi Hangi Durumlarda Kullanılır?

Oyun terapisi, birçok çocuk problemi için oldukça işlevsel ve etkili bir yöntemdir. Bunlardan en sık görülenleri alt ıslatma, tırnak yeme, parmak emme, öfke problemleri ve krizler, anneden ayrılamama, aşırı çekingenlik, konuşmama, hastane travmaları, afet travmaları, cinsel travmalar ve benzeridir.

Oyun Terapisi Süreci ve Uygulama Yöntemleri

Oyun terapisi, çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına ve karşılaştığı zorluklara bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak genel olarak çocuklar için güvenli ve destekleyici bir ortam sağlanır. Bu süreçte, terapist çocuğun oyununu gözlemleyerek, onun iç dünyasına dair ipuçları elde eder ve ona güvenli bir ortam sağlayarak kendini ifade etmesini teşvik eder.

Ailelerin Rolü ve İşbirliği

Oyun terapisi sürecinde ailelerin rolü oldukça önemlidir. Terapist, aile ile işbirliği yaparak çocuğun gelişimini destekler ve terapi sürecinin etkinliğini artırır. Ailelerin, çocuğun terapi sürecine aktif katılımı, çocuğun duygusal ve sosyal gelişimini olumlu yönde etkiler.

Oyun terapisi, çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerini destekleyen etkili bir psikoterapi yöntemidir. Çocuklar, oyun terapisi sayesinde duygularını ifade etmeyi, sosyal becerilerini geliştirmeyi ve özgüvenlerini artırmayı öğrenirler. Ailelerin de bu süreçte aktif rol alması, çocuğun gelişimini olumlu yönde etkiler.

15 Mayıs 2025, 18:00
7
(Güncellendi: 15 Mayıs 2025, 18:00)

Pestisitler Anne Karnında Zeka Geriliğine Mi Neden Oluyor?

Tarımda yaygın olarak kullanılan kimyasal maddeler olan pestisitlerin, anne karnındaki bebeklerden çocuklara ve yetişkinlere kadar herkesin sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği belirtiliyor. Uzmanlar, özellikle 6 yaşına kadar pestisitlere maruz kalmanın çocuklarda zeka geriliğinden otizme kadar bir dizi nörolojik soruna neden olabileceği konusunda önemli uyarılarda bulunuyor.
Pestisitler Anne Karnında Zeka Geriliğine Mi Neden Oluyor?

Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Kıyım, NTV'ye yaptığı açıklamada pestisitlerin tehlikelerine dikkat çekti. Kıyım, "Pestisitlerin çoğu plasentaya geçebiliyor, anne aldığı zaman büyüyen bebeği de etkilenebiliyor. Pestisit IQ seviyesini düşürebiliyor, davranış bozukluğuna yol açabiliyor, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna yol açabilir hatta otizm bulgularına kadar yol açabilir" dedi.

Pestisit Kaynaklı Sorunları Anlamak Zor

Prof. Dr. Kıyım, bir çocuğun yaşadığı sorunun pestisitten kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamanın kolay olmadığını belirterek, "Çok mümkün değil. Ani bir durum söz konusu değil. IQ'da yavaş yavaş bir düşme oluyor ve bu düşme bir yerde fark edilebilir bir zeka geriliği seviyesine gelebilir" uyarısında bulundu.

Media content

Greenpeace Araştırması: Sebze ve Meyvelerin Üçte Birinde Pestisit Var

Greenpeace'in İstanbul'da yaptığı bir araştırma, market ve pazar tezgahlarında satılan sebze ve meyvelerin üçte birinde pestisite rastlandığını ortaya koydu. Bu durum, pestisitlerin günlük beslenmemizin önemli bir parçası haline geldiğini ve herkes için, özellikle de çocuklar için ciddi bir risk oluşturduğunu gösteriyor.

Prof. Dr. Ertuğrul Kıyım, "Pestisiti toprağa atıyoruz, suya karışıyor aslında hemen her gıdamızın içinde var. Daha fazla pestisite maruz kalmış, kan değerleri saç değerleriyle bakılıp daha az temas etmiş çocuklarla IQ seviyesinin bakıldığı çok güzel çalışmalar var ve IQ seviyesinin beklenenden daha düşük seviyede olduğu görülüyor" diye konuştu.

Media content

Pestisitler Tamamen Arındırılamıyor

Peki, sebze ve meyveleri bu zararlı kimyasal maddelerden arındırmak mümkün mü? Prof. Dr. Kıyım bu konuda şu önemli uyarılarda bulundu:

"Bol suyla yıkayalım, biraz karbonat kullanabilirsiniz çünkü aslında pestisit meyve olmadan önce atılıyor zaten. Dışarıdan gelen üzerine bulaşmış olan biraz kabuğunda daha fazla olur en azından onları bir miktar temizlemek öneriliyor. Büyürken içine girmiş bir pestisiti suda bekleterek temizlemek maalesef çok mümkün değil."

Bu açıklamalar, tarımsal üretimde yer alan herkesin ve özellikle de çocukların bu kimyasallardan ciddi şekilde etkilendiğini ve tükettiğimiz gıdalardaki pestisit riskine karşı daha bilinçli olunması gerektiğini gösteriyor.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...