Borsa İstanbul (BIST 100), son üç haftalık düşüş trendinin ardından bu hafta siyasi belirsizliklerin geçici olarak azalmasıyla nefes aldı. Eylül ayında CHP İstanbul İl Başkanlığına yönelik gelen kararla sert düşüşler yaşayan endeks, davanın 24 Ekim'e ertelenmesiyle birlikte sert bir toparlanma ivmesi yakaladı. Ancak bu yükseliş, uzmanlar tarafından geçici bir rahatlama rallisi olarak değerlendiriliyor. Dava sürecindeki belirsizliğin devam etmesi, piyasadaki risk algısının tamamen ortadan kalkmadığını gösteriyor. Buna rağmen endeks, son iki haftalık kayıplarının büyük bir bölümünü telafi ederek 11.000 puan bandına yeniden adım atmayı başardı. Bu durum, siyasi haber akışındaki olumlu gelişmelerin yatırımcılar üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Siyasi risklerdeki bu geçici duraklama, yatırımcıların TL varlıklarına olan talebini de güçlendirdi ve Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) Şubat ayından bu yana ilk kez 250 puanın altına geriledi.

Piyasaların Gözü Hem Yurtiçinde Hem Yurtdışında

Borsa İstanbul'daki bu toparlanma, sadece iç dinamiklere bağlı değil. Yurtdışındaki gelişmeler de piyasaları yakından etkiliyor. Özellikle bugün Fed'in faiz indirim patikasına girmesine kesin gözüyle bakılması, piyasalar için önemli bir gündem maddesi oluşturuyor. Fed'in faiz indirimleri ve açıklamalarında daha ılımlı bir ton kullanması, faiz indirim sürecinin devam edebileceği algısını güçlendirecek ve Türkiye'nin dış borçlanma araçlarına yönelik talebi artırabilir. Yatırımcılar, bir yandan yurtdışındaki ekonomik gelişmeleri takip ederken, diğer yandan iç piyasadaki siyasi riskleri fiyatlamaya devam ediyor. Borsa İstanbul'da asıl belirleyici olanın, uluslararası piyasalardan ziyade, iç siyasi haber akışı olduğu görülüyor. Bu durum, Türkiye piyasalarının kendine özgü risk ve fırsat dengesini bir kez daha ortaya koyuyor.