Washington’da bugün gerçekleşen tarihi buluşma, yalnızca ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında bir görüşme olmaktan çıktı. Beyaz Saray’da düzenlenen toplantıya İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Finlandiya, Avrupa Birliği ve NATO liderleri de katıldı. Üç yılı aşkın süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşının nasıl sona erdirileceği ve hangi şartların masada konuşulacağına dair karar, bu zirvenin en önemli gündem maddesi. Avrupa liderlerinin endişesi, ABD’nin pozisyonunu Ukrayna’nın lehine olmayacak şekilde değiştirmesi. Trump yönetiminin özellikle mali yardımlar ve silah desteği konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergilemesi, Avrupa’da güvenlik risklerinin arttığı algısını besliyor. Zelenskiy ise bu buluşmada, Ukrayna’nın daha fazla askeri ve finansal desteğe ihtiyaç duyduğunu güçlü şekilde vurgulamayı hedefliyor.

Avrupa’nın beklentileri ve Trump’ın hesapları

Avrupalı liderler, Trump’ın Ukrayna politikasında olası bir yumuşamaya gitmesinin, Rusya’ya karşı Batı bloğunda büyük bir kırılmaya yol açabileceğini düşünüyor. NATO’nun birlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirten liderler, Ukrayna’ya destek konusunun yalnızca Kiev’in değil, Avrupa’nın güvenliği açısından da hayati olduğuna dikkat çekiyor. Trump ise kendi iç politikasında “Amerika’nın çıkarlarını öncelemek” söylemini sürdürerek, uzun vadeli yardımların ABD ekonomisine maliyetini sorguluyor. Bu nedenle zirvede, Ukrayna’ya sağlanacak desteğin koşulları, süresi ve kapsamı üzerine sert pazarlıkların yapılması bekleniyor. Hem Avrupa hem de Ukrayna, Trump’ın Ukrayna’ya karşı soğuyan tavrının Rusya’nın elini güçlendireceğinden kaygı duyuyor. Sonuç olarak bu toplantı, yalnızca savaşın geleceğini değil, Batı dünyasının birlikteliğini de sınayacak.