Türkiye'nin farklı bölgelerinde art arda yaşanan depremlerin ardından bu kez başkent Ankara, Kalecik merkezli 4.1 büyüklüğünde bir depremle sallandı. Normalde çevresindeki depremleri hisseden Ankara'da, bu kez depremin tam şehir sınırları içinde olması endişeye yol açtı. AFAD, depremin 11,8 kilometre derinlikte gerçekleştiğini açıklarken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, an itibarıyla herhangi bir olumsuzluk bildirilmediğini duyurdu. Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Ankara'nın depremden tamamen izole bir bölge olmadığını ve Kalecik'ten geçen bir fay hattının varlığını vurguladı. Bu fayın diri fay haritasında net bir şekilde görüldüğünü belirten Ersoy, batı kesiminde 4'ün üzerinde depremler üretebilecek segmentlerin bulunduğunu ifade etti.

"Bu Deprem Asla Küçümsenmemeli"

Prof. Dr. Şükrü Ersoy, 4.1 büyüklüğündeki depremin yıkıcı olmasa da kesinlikle küçümsenmemesi gerektiğini belirtti. Özellikle gevşek zemine sahip bölgelerde sarsıntının daha fazla hissedileceğini söyleyen Ersoy, bu fayın 6 büyüklüğüne kadar çıkabilecek bir potansiyeli olabileceği konusunda uyardı. Bu durumun hemen bir deprem olacak anlamına gelmediğini ancak göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Ankara'nın geçmişte de yıkıcı depremler yaşadığını hatırlatan Ersoy, 1668'de Beypazarı ve Ankara merkezde, 1902'de Çankırı'da ve 1938'de Kırşehir-Keskin'de meydana gelen depremlerin ciddi yıkım ve can kaybına yol açtığını hatırlattı. Ersoy, asıl sorunun yapı stoğundaki kalitesizlik olduğunu ve Ankara gibi büyük bir şehrin bu tehlikeye karşı daha detaylı incelenmesi gerektiğini ifade etti.