Suriye’de Esad rejiminin çökmesiyle birlikte ülke genelinde artan güvenlik boşluğu ve kargaşa, yeni provokasyonlara da zemin hazırlıyor. Son olarak Tartus kentinde bulunan Maruni Aziz İlyas Kilisesi’ne yönelik bir terör saldırısı girişimi, Suriye güvenlik güçlerince son anda engellendi. Ancak dikkat çeken detay, gözaltına alınan saldırganlardan birinin üzerinde Atatürk tişörtü bulunmasıydı. Yerel kaynaklar, bu sembolik unsurun özellikle seçildiğini ve saldırının Türkiye bağlantılı gibi gösterilmek istendiğini öne sürdü. Olay, Türkiye’ye yönelik uluslararası algı operasyonlarının yeni bir örneği olarak yorumlanıyor. Uzmanlar, bu girişimin hem Türkiye’nin bölgedeki barışçıl diplomatik hamlelerini baltalamayı hem de yeni Suriye yönetimiyle arasını açmayı hedeflediğini belirtiyor.

Türkiye’yi Suçlama Planı mı?

Tartus’taki provokasyon girişimi, yalnızca tekil bir terör eylemi değil; aynı zamanda Türkiye’ye karşı uluslararası alanda “gizli parmak” imasıyla yürütülmek istenen algı kampanyasının da bir parçası olabilir. Eski rejimin milisleri, özellikle Batı kıyılarında, Lazkiye ve Tartus çevresinde yeni bir isyan ortamı yaratmaya çalışırken, bu tür sembolik saldırılarla kaos yaratmayı amaçlıyor. Üzerinde Atatürk tişörtü olan bir saldırganın seçilmesi ise dikkat çekici: Hem Türk toplumunun hassas değerlerini hedef alıyor hem de Türkiye’yi suçlu göstermek için planlı bir imaj çalışmasının parçası olduğu izlenimi veriyor. İsrail destekli kışkırtmalar ve YPG’nin Şam yönetimiyle olan gerilimleri de göz önüne alındığında, bölgede çok yönlü bir manipülasyon süreci yaşandığı görülüyor.