Zengezur’dan Trump Rotası’na: Türkiye İçin Tarihi Fırsat mı, Yeni Kriz mi?

Washington’da gerçekleşen tarihi görüşmede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın davetiyle bir araya gelerek Güney Kafkasya’da dengeleri değiştirecek bir barış anlaşmasına imza attı. Bu anlaşma, yaklaşık 40 yıldır süregelen Karabağ çatışmasına son vermekle kalmadı; aynı zamanda “Zengezur Koridoru” olarak bilinen hattı “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” (TRIPP) adıyla yepyeni bir transit koridora dönüştürdü. Nahçıvan’dan başlayıp Ermenistan’ın güneyindeki Zengezur üzerinden Azerbaycan’a bağlanan rota, Bakü’ye doğrudan kara bağlantısı sağlayarak yalnızca bölgesel değil küresel ölçekte de lojistik ve ticari önem taşıyor. Türkiye ile sınır komşuluğu bulunan Nahçıvan üzerinden açılan bu hat, Ankara-Bakü hattında stratejik iş birliğini derinleştirecek ve bölgedeki ekonomik entegrasyonu hızlandıracak.

Trump Rotası’nın Bölgesel ve Küresel Etkileri
Anlaşmaya göre TRIPP, Ermenistan yasalarına göre işletilecek ancak ABD öncülüğündeki bir uluslararası konsorsiyum tarafından yönetilecek. Bu da yalnızca ticari bağlantılar, demiryolu ve boru hattı altyapısı değil, aynı zamanda dijital ağları da kapsayan geniş bir entegrasyon sürecini beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre rota, Güney Kafkasya’da geleneksel Rus etkisini zayıflatırken, Washington’u yeni bir bölgesel güç konumuna taşıyacak. Ayrıca Azerbaycan’ın uluslararası taşımacılıkta merkezi bir aktör haline gelmesi, Orta Koridor üzerinden Türkiye’yi Avrupa ile Asya arasında daha kritik bir köprüye dönüştürecek. Yıllardır süregelen sınır çatışmaları ve diplomatik krizlerle anılan Zengezur bölgesi, bu anlaşmayla birlikte ilk kez istikrar ve refahın sembolü olma yolunda adım atıyor. Ancak, Moskova’nın ve Tahran’ın bu yeni dengelere nasıl tepki vereceği hâlâ merak konusu.