Bugünün Haberi
29 Temmuz 2025, 01:56
6
(Güncellendi: 29 Temmuz 2025, 01:56)

Rabdomiyoliz Nedir? Uzmanlar Uyarıyor Ağır Egzersiz Sonrası Bu Belirtilere Dikkat

Uzmanlar, rabdomiyoliz riskine karşı uyarıyor. Kas hasarıyla ortaya çıkan bu tablo, böbrekleri etkileyebiliyor. İşte rabdomiyolizin nedenleri, belirtileri ve tedavi süreci.
Rabdomiyoliz Nedir? Uzmanlar Uyarıyor Ağır Egzersiz Sonrası Bu Belirtilere Dikkat
PAYLAŞ

Son günlerde hem sosyal medyada hem de sağlık platformlarında sıkça gündeme gelen rabdomiyoliz, özellikle ağır egzersiz yapan bireylerde ortaya çıkan ciddi bir sağlık riski olarak değerlendiriliyor. Halk arasında pek bilinmese de, uzmanlar bu durumun ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Rabdomiyoliz, kas hücrelerinin parçalanarak kana myoglobin ve bazı enzimleri salmasıyla oluşan bir klinik tablo. Bu maddelerin yüksek seviyede kana karışması, böbrekler üzerinde ciddi baskı yaratabiliyor ve tedavi edilmediğinde hayati tehlike oluşturabiliyor.

Rabdomiyoliz Belirtileri: Vücut Sessizce Alarm Veriyor

Rabdomiyolizin başlangıç evresi genellikle hafif belirtilerle seyrederken, ilerleyen dönemlerde tablo hızla ağırlaşabiliyor. Uzmanlara göre, aşağıdaki belirtilerin bir arada görülmesi halinde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor:

Kas ağrısı ve yaygın güçsüzlük

Kaslarda şişlik

Koyu renkli idrar (çay renginde olabilir)

Bulantı, kusma

Yorgunluk, halsizlik

Nadir durumlarda ateş ve bitkinlik

Bu belirtiler, özellikle yoğun fiziksel aktivite ya da travma sonrası ortaya çıkarsa, rabdomiyoliz olasılığı daha da güçleniyor. Bu noktada erken müdahale, böbrek hasarının önlenmesi açısından kritik öneme sahip.

Hangi Durumlar Rabdomiyolize Neden Oluyor?

Rabdomiyoliz, tek bir nedene bağlı olarak gelişmeyebilir. Uzmanlar, bu tabloya yol açabilecek başlıca etkenleri şöyle sıralıyor:

Aşırı fiziksel efor (özellikle spor salonu başlangıçları)

Travmalar (kaza, ezilme gibi)

Dehidratasyon (yetersiz sıvı alımı)

Viral veya bakteriyel enfeksiyonlar

Bazı kas toksik etkili ilaçlar (statinler, bazı antipsikotikler)

Alkol zehirlenmesi veya aşırı alkol tüketimi

Metabolik bozukluklar

Her bireyde bu risk faktörleri farklı etkiler oluşturabileceğinden, kişisel sağlık geçmişi ve yaşam tarzı göz önünde bulundurulmalı.

Rabdomiyoliz Tanısı Nasıl Konulur?

Tanı sürecinde ilk adım klinik şüphe ile başlar. Hastanın kas ağrısı, koyu idrar gibi şikâyetleri varsa, hekimler genellikle bazı laboratuvar testlerini ister:

Kreatin Kinaz (CK) düzeyi ölçümü

Myoglobin seviyesinin incelenmesi

Böbrek fonksiyon testleri

İdrar analizi

Elde edilen bulgular, hem rabdomiyolizin doğrulanmasına hem de organ hasarının derecesine ışık tutar.

Tedavi Adımları: Doğru Müdahale Hayat Kurtarır

Rabdomiyoliz tedavisi, kişiye özel bir yaklaşımla planlanır. Ancak genel protokol şu şekilde özetlenebilir:

Yoğun sıvı desteği: Serum yoluyla verilen sıvılar, myoglobinin böbrekten atılmasına yardımcı olur.

Elektrolit takibi: Potasyum ve kalsiyum gibi değerler düzenli olarak izlenmelidir.

Ağır vakalarda diyaliz: Böbrek fonksiyonu bozulduysa, diyaliz gerekebilir.

İstirahat: Kasların yeniden toparlanması için dinlenme önemlidir.

Altta yatan nedenin tedavisi: Örneğin enfeksiyon varsa, antibiyotik tedavisi uygulanır.

Tedavi süreci boyunca hastanın düzenli izlenmesi ve laboratuvar verilerinin takibi büyük önem taşır. Uzmanlar, rabdomiyoliz şüphesi olan hastaların kendi başlarına sıvı alımı ya da ağrı kesici kullanımı gibi yöntemlerle vakit kaybetmemesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlardan Uyarı: “Erken Müdahale Hayati Önem Taşıyor”

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Cemalettin Arıkan, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Rabdomiyoliz genellikle ihmal edilen bir tablo. Oysa ki bu durum böbrek yetmezliğine kadar gidebilir. Özellikle yaz aylarında susuz kalmak, egzersize yeni başlayan bireylerde daha sık rastlıyoruz. Erken tanı ve tedavi ile bu riski ortadan kaldırmak mümkün.”

Vücudun Sessiz Alarmına Kulak Verin

Rabdomiyoliz, fark edilmesi zor ama sonuçları ciddi bir sağlık sorunu. Ağır egzersizler, travmalar ya da bilinçsiz ilaç kullanımları sonrası ortaya çıkan belirtiler asla göz ardı edilmemeli. Unutulmamalı ki, sağlığınız size bir kez daha verilmez; bu yüzden vücudunuzu dinlemek ve gerektiğinde uzman desteği almak hayati önem taşır.