Bugünün Haberi
18 Eylül 2025, 16:47
7
(Güncellendi: 18 Eylül 2025, 16:47)

Netanyahu'dan TÜRKİYE'ye Skandal Suçlama! Herkesi Şoke Eden Yazıt İddiası!

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Türkiye ile ilgili ortaya attığı tarihi eser iddiası, diplomasi dünyasında bomba etkisi yarattı. Netanyahu, Silvan Yazıtı'nı alamama nedenini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağladı. Yaşanan bu gerilim, Kudüs'ün statüsü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Detaylar haberimizde...
Netanyahu'dan TÜRKİYE'ye Skandal Suçlama! Herkesi Şoke Eden Yazıt İddiası!
PAYLAŞ

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mescid-i Aksa yakınlarındaki tünellerde yaptığı konuşmada, Osmanlı Devleti döneminde Kudüs'ten İstanbul'a getirilen Siloam (Silvan) Yazıtı'nı Türkiye'den alma girişimlerinin başarısız olduğunu ve bu durumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sorumlu tuttuğunu iddia etti. Netanyahu, 1998 yılında dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'a, binlerce Osmanlı eseri arasından istediğini seçme karşılığında yazıtı takas etmeyi teklif ettiğini, ancak bu teklifin reddedildiğini söyledi. Gerekçe olarak ise dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki seçmen kitlesinin bu duruma tepki göstereceği korkusu gösterildiğini savundu. Netanyahu konuşmasında ayrıca, "Bay Erdoğan, bu (Kudüs) bizim şehrimiz, sizin değil. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha tekrar bölünmeyecek" ifadelerini kullanarak gerilimi tırmandırdı.


Siyasette Yeni Gerilim: Kudüs ve Tarihi Eser


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Netanyahu'nun sözlerine sert bir tepki göstererek, "Soykırım şebekesinin başkanı Netanyahu'nun Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan sözleri yok hükmündedir" dedi. Çelik, Netanyahu'nun ifadelerini "insanlığın tüm değerlerine düşmanlık" ve "insanlık düşmanı fanatizmin yeni bir suçu" olarak nitelendirdi. İsrail'in, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde bulunan ve en önemli antik İbranice yazıtlardan biri olan Silvan Yazıtı'nı daha önce de birçok kez Türkiye'den talep ettiği biliniyor. Ancak her seferinde ret cevabı aldığı ve diplomatik kaynakların yazıtın bulunduğu bölgenin Filistin'e ait olduğunu belirterek iddiaları yalanladığı belirtiliyor. Bu durum, tarihi eserlerin uluslararası siyasette nasıl bir gerilim kaynağı olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.