Bugünün Haberi
17 Ağustos 2025, 13:20
4

İstanbul’un Şahdamarı Tıkandı: Medeniyetin Kalbi Krizle Çarpıyor!

İstanbul’un yaşadığı kriz, sadece bir şehir meselesi değil, bir medeniyetin varlık-yokluk savaşı. Çanakkale’deki büyük uyarının ardından modernitenin etkisiyle başlayan tıkanıklık, bugün şehrin ruhunu tehdit ediyor. Bu manevi ve tarihsel krizin detaylarını haberimizde bulabilirsiniz…
İstanbul’un Şahdamarı Tıkandı: Medeniyetin Kalbi Krizle Çarpıyor!
PAYLAŞ

İstanbul, yalnızca bir şehir değil; medeniyetin kalbinde atan, yön veren ve koruyan bir merkez olarak tarihte eşsiz bir yere sahip. Ancak bugün bu kadim şehrin karşı karşıya kaldığı kriz, sıradan bir sorun değil; adeta bir “medeniyetin şahdamarının tıkanması” niteliğinde. Çanakkale’de başlayan büyük sınav, yalnızca bir askeri zafer değil, aynı zamanda bir uyarı niteliğindeydi. İnsan bedeninde damarların tıkanması nasıl hayati risk oluşturuyorsa, medeniyetin damarlarının tıkanması da aynı ölçüde tehlikeli sonuçlar doğuruyor. Özellikle son iki asırda yabancı fikir akımlarının hızla bünyemize girmesi, bu tıkanıklığı derinleştirdi ve İstanbul’un ruhunu, yönünü ve istikametini tehdit eden bir manevî kriz doğurdu.

MANEVİ KRİZİN MERKEZİ İSTANBUL

Modernitenin unsurları, İslam medeniyetinin kalbine, yani İstanbul’a yabancı bir etkiyle nüfuz ederek zihinsel ve ruhsal tahribat yarattı. Çanakkale’de geçilemeyen kapılar, kalpte bir hasar bıraktı ve bu hasarın yankısı İstanbul’un ruhunda hissedildi. Osmanlı’nın payitahtı, hilâfetin merkezi olan bu şehir, medeniyet havuzunun en önemli akış noktasıydı. Ancak şahdamarındaki bu duraksama, tevhid’i zedeledi ve toplumun hakikatten kopmasına yol açtı. Bugün geldiğimiz noktada İstanbul, hem tarihsel hem de ontolojik bir krizle karşı karşıya. Artık mesele sadece şehircilik ya da modernleşme değil; bu toprakların ruhunu, kalbini ve medeniyet mirasını koruma savaşıdır.