Bugünün Haberi
18 Ağustos 2025, 19:03
2
(Güncellendi: 18 Ağustos 2025, 19:03)

AKP’nin Transfer Bombaları: Belediyeler ve Vekiller Peş Peşe Geçiyor!

Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçişi siyasette taşları yerinden oynattı. Belediyelerden Meclis’e kadar uzanan transferler etik tartışmalarını büyütürken, en çok kayıp yaşayan partiler İYİ Parti ve Yeniden Refah oldu. İktidarın bu stratejisi seçmende karşılık buluyor mu? Detaylar haberimizde…
AKP’nin Transfer Bombaları: Belediyeler ve Vekiller Peş Peşe Geçiyor!
PAYLAŞ

Türkiye siyasetinde son dönemin en çok konuşulan gelişmelerinden biri, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa ederek AKP’ye katılması oldu. Çerçioğlu’nun bu kararı, iktidarın uzun süredir yürüttüğü kulis çalışmalarının sonucu olarak görülüyor. Bu gelişme yalnızca Aydın özelinde değil, genel olarak muhalefet partilerinden AKP’ye yapılan transferlerin hız kazanmasıyla birlikte siyasette “etik” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin tarihi bir başarı elde etmesi ve AKP’nin ikinci parti konumuna gerilemesinin ardından, iktidarın belediye başkanlarını ve milletvekillerini transfer ederek siyasi dengeleri yeniden lehine çevirmeye çalıştığı yorumları yapılıyor.

Belediye ve Milletvekili Transferlerinde Son Tablo

Şimdiye kadar 53 belediye AKP’ye geçmiş durumda. En büyük kaybı yaşayan parti, 65 belediye kazanarak seçim gecesi dikkat çeken Yeniden Refah Partisi oldu; bugüne kadar 25 belediyesini AKP’ye kaptırdı. CHP’den geçen belediye başkanı sayısı ise 7. Milletvekili cephesinde ise en çok kayıp yaşayan parti İYİ Parti oldu. 44 vekille Meclis’e giren İYİ Parti’nin bugün yalnızca 29 milletvekili kaldı. Kürşad Zorlu, Ünal Karaman ve Salim Ensarioğlu gibi isimlerin AKP’ye geçmesi dikkat çekerken; bazı vekiller CHP’ye transfer oldu. Özellikle Gelecek Partisi’nden Serap Yazıcı’nın AKP’ye geçip TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı’na getirilmesi, transferlerin sadece sayı değil, kritik görevler üzerinden de stratejik amaç taşıdığını gösteriyor. Bu tablo, iktidarın güç kaybını telafi etmek için yürüttüğü politikaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.