ABD hükümeti, Intel’e yapılan dev yatırımın ardından yeni bir ekonomik stratejiye yöneliyor. Trump yönetiminin Ulusal Ekonomi Konseyi direktörü Kevin Hassett’in CNBC’ye yaptığı açıklamaya göre, hükümet daha fazla özel şirketten hisse satın almayı planlıyor. Bu model, devletin sadece teşvik ve hibelerle değil, aynı zamanda doğrudan yatırımcı olarak şirketlerde yer almasını öngörüyor. Hassett, Intel anlaşmasının gelecekte atılacak benzer adımlar için bir şablon olabileceğini belirterek, farklı sektörlerde de benzer işlemlerin yapılabileceğine işaret etti. Intel’e sağlanan yaklaşık 9 milyar dolarlık hibenin, oy hakkı bulunmayan hisse senedine dönüştürülmesi, bu stratejinin ilk somut adımı oldu. Bu durum, ABD’nin geleneksel destek yöntemlerinden farklı olarak vergi mükelleflerinin parasını daha güvence altında tutacak bir yöntem olarak tanımlanıyor.

Devlet fonu planı gündemde

Hassett’in açıklamalarına göre, bu yeni yatırım yaklaşımı Trump’ın uzun süredir gündeminde olan “ABD devlet fonu” kurma planıyla da uyumlu. Bu fon, Norveç ve Singapur örneklerinde olduğu gibi, ülke ekonomisinin stratejik sektörlerine yatırım yaparak hem uzun vadeli gelir sağlamayı hem de kritik sektörlerde ulusal çıkarları korumayı amaçlayacak. Hassett, hükümetin şirketlerin kontrolünü ele geçirmek gibi bir niyeti olmadığını vurgulasa da, bu adımın ekonomik bağımsızlığı güçlendirme ve kamu fonlarını daha etkin kullanma amacı taşıdığı açıkça görülüyor. Uzmanlar, bu modelin özellikle teknoloji, enerji ve savunma sanayi gibi stratejik alanlarda uygulanmasının ABD ekonomisine yeni bir boyut kazandırabileceğini belirtiyor. Ancak eleştirmenler, devletin özel sektörde bu derece etkin rol almasının piyasa dengelerini bozabileceği uyarısında bulunuyor.