Bugünün Haberi
1 Eylül 2025, 14:26
3

1939’dan Sonra Doğanlara Kötü Haber: “DAHA ÖNCE BUNU KİMSE SİZE SÖYLEMEDİ..."

Bilim insanları, 1939 sonrası doğan hiçbir neslin ortalama 100 yıl yaşamasının mümkün olmadığını açıkladı. Araştırmaya göre, yaşam beklentisindeki hızlı artış bebek ölümlerinin düşmesiyle sınırlı kaldı. Bugünün yetişkinleri için bu kilometre taşına ulaşma ihtimali düşük görünüyor, detaylar haberimizde…
1939’dan Sonra Doğanlara Kötü Haber: “DAHA ÖNCE BUNU KİMSE SİZE SÖYLEMEDİ..."

Yeni yayımlanan bir araştırma, 20. yüzyılın ilk yarısında elde edilen yaşam süresi artışlarının günümüzde aynı hızda devam etmediğini ortaya koydu. PNAS adlı bilimsel dergide yayımlanan makaleye göre, İnsan Ölümleri Veri Tabanı (HMD) ve 6 farklı ölüm tahmin yönteminden elde edilen veriler incelendi. Araştırmacılar, yüksek gelirli ve düşük ölüm oranlarına sahip 23 ülkedeki yaşam beklentilerini karşılaştırarak 1939 sonrası doğan hiçbir neslin ortalama 100 yıl yaşamasının mümkün görünmediği sonucuna ulaştı. 1900-1938 arasında doğan nesillerde her kuşakta yaşam süresine ortalama 5,5 ay eklenirken, 1939-2000 arasında bu artış üç aya kadar geriledi. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden Héctor Pifarré i Arolas, “20. yüzyılın başında yakalanan benzersiz yaşam beklentisi artışı, yakın gelecekte tekrar erişilebilir değil” diyerek araştırmanın bulgularını özetledi.

"100 Yıl Yaşayan Nesil Görmeyeceğiz"

Araştırmanın diğer yazarı Max Planck Nüfus Araştırmaları Enstitüsü’nden José Andrade ise, 1980 doğumluların ortalama 100 yaşına kadar yaşayamayacağını belirtti. Bu durumun temel nedeni olarak, 20. yüzyılın başındaki hızlı artışın bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşmesiyle bağlantılı olduğu gösterildi. Günümüzde bebek ve çocuk ölümleri zaten çok düşük olduğundan, yetişkinlikteki iyileşmeler uzun ömür kazanımlarını sürdürmeye yetmiyor. Bilim insanları, “Tahminlerimiz kötümser görünse de, aksi yönde bir ihtimalin düşük olduğunu söylemek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu. Bulgular, yalnızca bireysel yaşam beklentileri için değil, aynı zamanda devletlerin sağlık sistemlerini, emeklilik planlarını ve sosyal politikalarını geleceğe uyarlamaları açısından kritik veriler sunuyor. Bu sonuçlara göre, insan ömründe 100 yaş barajını ortalama olarak aşan bir nesil artık tarihe karışmış olabilir.

1 Eylül 2025, 14:24
2

Prof. Dr. Erhan Afyoncu’dan Çarpıcı Uyarı: “Nüfus Meselesini Çözmezsek Geleceğimiz Olmaz!”

Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye’nin doğum oranlarındaki düşüşü değerlendirerek kadınlara en az 2 yıl ücretli izin verilmesi gerektiğini söyledi. Eğitim sorunları ve ekonomik koşulların çocuk sayısını etkilediğini vurgulayan Afyoncu, hızlı teşviklerin önemine dikkat çekti. Nüfus meselesinin çözülmemesi halinde Türkiye’nin geleceğinin risk altında olduğunu belirtti, detaylar haberimizde…
Prof. Dr. Erhan Afyoncu’dan Çarpıcı Uyarı: “Nüfus Meselesini Çözmezsek Geleceğimiz Olmaz!”

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye’nin doğum oranlarındaki düşüş ve nüfus artış hızındaki yavaşlamaya dikkat çekerek, sorunun yalnızca ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir mesele olduğunun altını çizdi. CNN Türk’te katıldığı programda konuşan Afyoncu, kadınların iş hayatına katılımı nedeniyle çocuk yapmanın giderek zorlaştığını belirtti. “Hayat şartları ağır, karı koca çalışmak zorunda. Kadınlar çalışmak zorunda. Kadınlara en az 2 yıl ücretli izin verilmesi lazım” ifadelerini kullanan Afyoncu, devletin aileleri daha fazla desteklemesi gerektiğini vurguladı. Eğitim sistemindeki sorunlara da değinen Afyoncu, devlet okullarına duyulan güvensizlik nedeniyle ailelerin özel okulları tercih ettiğini, bu yüzden çok çocuk sahibi olmaktan kaçındığını söyledi. Kazakistan örneğini hatırlatan Afyoncu, “5 çocuğu olan aileye emeklilik maaşı bağlıyorlar. Bizim de benzer teşvikleri hızlıca hayata geçirmemiz lazım” dedi.

"Nüfus Meselesini Çözmezsek Geleceğimiz Olmaz"

Afyoncu, Türkiye’nin zor bir coğrafyada bulunduğunu ve güçlü bir nüfus yapısına sahip olmadıkça gelecekte varlığını sürdürmekte zorluk yaşayacağını dile getirdi. “Nüfus meselesini çözmediğiniz takdirde sizin geleceğiniz olmaz” diyen Afyoncu, bu sorunun siyasi tartışmalara kurban edilmemesi gerektiğini belirtti. Ekonomik sıkıntıların geçici olduğunu ancak nüfus sorunlarının kalıcı bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Afyoncu, devletin aileleri teşvik edecek cesur adımlar atması gerektiğini savundu. Ayrıca TEKNOFEST kuşağının önemine dikkat çekerek, gençlerin bilim ve teknolojiye yönlendirilmesinin Türkiye’nin uzun vadeli gücünün garantisi olacağını söyledi. Afyoncu, “Bugün elimizdeki imkanları doğru kullanır, nüfus ve eğitim meselesini çözersek Türk milletinin geleceği çok parlak olur” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...