- Haberler
- Gündem
- Türkiye-AB İlişkilerinde İkiyüzlülük! Avrupa, Türkiye'nin Gücünü Kullanıp Dışlamak mı İstiyor? (Bütün detaylarıyla...)
Türkiye-AB İlişkilerinde İkiyüzlülük! Avrupa, Türkiye'nin Gücünü Kullanıp Dışlamak mı İstiyor? (Bütün detaylarıyla...)
Avrupa Birliğine girmek yıllardır Türkiye'nin istediği ama hep bir şekilde pazarlık usulü ile değiştiği konulardan birisi... Şimdi gündem yine kaynıyorken AB ilişkileri konusunda yapılacak çok fazla şey var... Peki ama ne? Gelin konuşalım...
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri yıllardır diplomatik gelgitler içinde devam ediyor. Bir yandan Türkiye’nin jeopolitik ve askeri gücüne ihtiyaç duyulurken, diğer yandan tam üyelik meselesi sürekli erteleniyor. Peki, bu çelişkinin arkasında ne var?
Polonya Başbakanı Donald Tusk’un Ankara ziyareti ve Türkiye’nin Rusya-Ukrayna görüşmelerinde öncü rol üstlenmesini istemesi, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı benimsediği “iki yüzlü” politikanın yeni bir örneği olarak değerlendiriliyor. AB ülkeleri, Türkiye’nin NATO içindeki askeri gücünden yararlanmak isterken, tam üyelik sürecine dair herhangi bir adım atılmasını istemiyor.
Türkiye’nin güneyde ve doğuda NATO’nun en büyük kara gücüne sahip olması ve savunma sanayisinde attığı dev adımlar, özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkeler için büyük bir güvenlik avantajı sağlıyor. Lakin bu ülkeler, Türkiye ile savunma iş birliğini geliştirmek isterken, üyelik sürecinin tamamen gündemden kaldırılmasını hedefliyor.
Avrupa’nın Türkiye’ye Çelişkili Tutumu
- Türkiye’nin askeri gücüne ihtiyaç duyuluyor, ancak tam üyelik süreci engelleniyor.
- Rusya-Ukrayna krizinde Türkiye’den arabulucu rol üstlenmesi isteniyor, fakat AB ile müzakereler rafa kaldırılıyor.
- Göçmen krizinde Türkiye’den tampon bölge rolü üstlenmesi bekleniyor, ancak vize serbestisi bile konuşulmuyor.
- Türkiye'nin PKK ile mücadelesi önemseniyor, ama AB terörle mücadelede Türkiye'ye destek vermiyor.
- AB’nin Kopenhag Kriterleri Türkiye’ye karşı baskı unsuru olarak kullanılıyor, ancak Avrupa’da hukuk devleti ihlalleri göz ardı ediliyor.
Türkiye Ne Yapmalı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin Avrupa’nın güç kaybını önleyeceğini ve hatta tersine çevireceğini vurguladı. Ancak Türkiye’nin yalnızca askeri ve jeopolitik avantajları üzerinden AB’ye yaklaşmaya çalışması, sonuçsuz bir çaba olabilir. Ankara’nın, AB ile ilişkilerini sadece güvenlik üzerinden değil, demokrasi, hukuk ve insan hakları reformları üzerinden de güçlendirmesi gerekiyor.
AB, Türkiye ile "askeri iş birliğini" artırmak istiyor, ancak "üyelik müzakerelerini" ilerletmek istemiyor. Türkiye’nin stratejik gücünü korurken demokratik standartlarını da yükseltmesi, hem uluslararası konumunu güçlendirecek hem de Avrupa ile ilişkilerde yeni bir sayfa açacaktır.
Bugünün haberi olarak öne çıkardığımız notlar:
✔ AB, Türkiye’nin askeri gücünden faydalanmak istiyor ama üyelik sürecine kapıyı kapatıyor.
✔ Türkiye, Avrupa güvenlik mimarisinde önemli bir aktör olarak görülüyor.
✔ AB’nin Türkiye’ye yönelik “seçici iş birliği” yaklaşımı, büyük bir çelişki yaratıyor.
✔ Türkiye’nin jeopolitik kaldıraç gücünü yalnızca askeri alanda değil, demokratik reformlarla da desteklemesi gerekiyor.
✔ Göç, güvenlik ve ekonomi alanlarında Türkiye’nin AB ile ilişkileri yeniden şekillendirilebilir.
-
Türkiye AB ilişkileri 2025
-
Avrupa Birliği Türkiye üyelik süreci
-
Türkiye NATO ve AB politikaları
-
Donald Tusk Türkiye ziyareti
-
AB Türkiye askeri iş birliği
Bakmadan Geçme
