Tarihi Dönüşüm Türkiye'de Kadın Nüfusu 86 Yıl Sonra Erkek Nüfusunu Geçecek
Türkiye nüfus dinamiklerinde önemli bir değişim yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kadın nüfusu 2026 yılında erkek nüfusunu geçerek tarihi bir döneme imza atacak. Bu gelişme, son 86 yılda ilk kez gerçekleşecek ve ülkenin demografik yapısında yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak.
86 Yıllık Süreçte İlk Kez
Türkiye’de kadın nüfusunun erkek nüfusunu geçmesi, 1940 yılından bu yana ilk defa gerçekleşecek. TÜİK’in tahminlerine göre, 2026 yılında kadınların sayısı erkeklere kıyasla daha fazla olacak. Bu değişim, özellikle doğum oranlarındaki düşüş, yaşam beklentisindeki artış ve göç gibi faktörlerle ilişkilendiriliyor.
Geçmiş yıllarda Türkiye nüfusunun genel yapısı, erkek nüfusunun kadınlardan fazla olduğu bir dengeye sahipti. Ancak son yıllarda yaşanan sosyo-ekonomik dönüşümler, bu dengenin yavaş yavaş değişmesine neden oldu. Özellikle sağlık hizmetlerinin gelişmesi ve yaşam standartlarının yükselmesiyle kadınların yaşam beklentisi arttı. Aynı zamanda, erkeklerin iş gücü göçü ve riskli mesleklerde çalışması gibi faktörler de erkek nüfusunun oranını etkiledi.
Yaşam Beklentisi Artışı ve Doğum Oranlarındaki Düşüş
Kadınların yaşam beklentisinin uzaması, bu tarihi değişimin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sağlık alanındaki ilerlemeler ve hijyen koşullarının iyileşmesi, hem kadınlar hem de erkekler için yaşam süresini uzatırken, kadınların genellikle daha uzun yaşadıkları gözlemlendi.
Diğer bir etken ise doğum oranlarındaki düşüş. Türkiye’de son yıllarda doğum oranları sürekli azalıyor. 1950’lerde kişi başına ortalama 6-7 çocuk olan doğum oranı, bugün yaklaşık 1,8 çocuğa kadar düştü. Bu durum, nüfusun cinsiyet dağılımını da etkiledi. Özellikle son yıllarda doğan bebekler arasında kız çocuklarının oranı, istatistiksel olarak erkek çocuklarına göre biraz daha yüksek çıktı.
Göç ve Demografik Değişim
Göç hareketleri de bu değişimin arkasındaki önemli faktörlerden biri. Türkiye, özellikle son yıllarda hem iç göç hem de uluslararası göç açısından büyük bir merkez haline geldi. Göç hareketleri genellikle genç erkek nüfusunun iş arayışı nedeniyle şehirler arasında veya başka ülkelere taşınmasını içeriyor. Bu durum, özellikle kırsal kesimlerde erkek nüfusunun oranını düşürdü.
Ayrıca, Suriye krizi ve diğer bölgesel çatışmalar nedeniyle Türkiye’ye gelen mültecilerin çoğunun erkek olması da nüfus dengesini etkiledi. Ancak zaman içinde bu göçmenlerin aile bireylerinin de ülkeye katılmasıyla kadın nüfusu artmaya başladı.
Bakmadan Geçme





