Sıcak Sözlerin Ardındaki Soğuk Pazarlık: SDG ve Suriye Oyunu (işte gerçekler...)
Trump'ın 'Erdoğan'ı seviyorum' çıkışı yüzeyde dostluk sinyali verirken, perde arkasında stratejik bir pazarlık mı dönüyor? Sıcak sözlerin ardında dikkat çeken Suriye mesajları var.
Beyaz Saray’da Dostluk Sinyalleri Ama…
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan övgüyle söz etti. Trump’ın, “Onu seviyorum, o da beni seviyor. Harika ilişkilerimiz var” sözleri kulağa diplomatik bir jest gibi gelse de, hemen ardından gelen Suriye vurgusu kafalarda soru işaretleri yarattı. “Suriye’nin kontrolünü ele geçirdi” diyerek Erdoğan’a övgüde bulunan Trump, bu cümleyle sadece bölgeye dair durumu anlatmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin etkisini kabullenip pazarlık kapısını araladı.
SDG-PKK Meşruiyeti İçin Zemin mi Hazırlanıyor?
Uzmanlar, Trump’ın bu sıcak yaklaşımının altında, Suriye'nin kuzeyinde SDG (PKK uzantısı) yapılanmasının meşrulaştırılması için Türkiye’nin tepkisizliğini satın alma çabası olduğunu söylüyor. ABD, Türkiye’ye “güçlü ve zeki lider” övgüsüyle yaklaşırken, arka planda “Suriye’de üs kurmazsan, biz de Mazlum Abdi’yi tanırız” gibi örtülü mesajlar verdiği yorumları yapılıyor. Netanyahu’nun da “Suriye, Türkiye dahil kimse için İsrail’e saldırı üssü olmamalı” çıkışı, bu denklemde Ankara’ya yöneltilmiş bir uyarı olarak dikkat çekti.
Bakmadan Geçme





