Bugünün Haberi
1 Temmuz 2025, 15:41
9

Erken Ölüm Riskini Yüzde 70 Azaltıyor: İşte Sağlıklı Yaşamın Sihirli Sayısı Günde 7 Bin Adım!

Uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenin sırrı, sanılanın aksine devasa spor salonlarında ter dökmekten veya karmaşık egzersiz programlarına bağlı kalmaktan geçmiyor olabilir. Son bilimsel araştırmalar, günde yalnızca 7 bin adım atmanın, erken ölüm riskini yüzde 70'e kadar azaltabileceğini ortaya koydu! Bu çarpıcı bulgu, milyonlarca insan için ulaşılabilir ve basit bir sağlık hedefi sunarak, günlük hareket alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor.
Erken Ölüm Riskini Yüzde 70 Azaltıyor: İşte Sağlıklı Yaşamın Sihirli Sayısı Günde 7 Bin Adım!

10 Bin Adım Efsanesi Yıkılıyor mu? Bilimin Işığında Yeni Hedef: 7.000 Adım


Uzun yıllardır popüler kültürde yer bulan "günde 10 bin adım" hedefi, birçok kişi için ulaşılamaz bir bariyer olarak görülüyordu. Ancak Massachusetts Üniversitesi Kinezyoloji Bölümü liderliğinde yapılan ve JAMA Network Open dergisinde yayınlanan kapsamlı bir araştırma, orta yaşlı yetişkinlerde 7 bin adımın dahi önemli faydalar sağladığını gösterdi. Araştırma sonuçlarına göre, günde ortalama 7 bin adım atan bireylerin, daha az yürüyenlere kıyasla ölüm riski %50 ila %70 oranında daha düşük çıktı.

İşin en güzel yanı ise, bu faydanın yürüme hızından bağımsız olması. Yani tempolu yürümenize gerek yok; düzenli ve istikrarlı adımlar atmak yeterli. Bu durum, özellikle fiziksel aktivite düzeyi düşük olan bireyler için harika bir başlangıç noktası sunuyor.



Yürüyüşün Sağlık Üzerindeki Mucizevi Etkileri


Günde 7 bin adım atmak, sadece erken ölüm riskini azaltmakla kalmıyor, vücut üzerinde birçok olumlu etki yaratıyor:

  • Kalp Sağlığı: Düzenli yürüyüş, kan basıncını düşürür, kötü kolesterolü (LDL) azaltır ve iyi kolesterolü (HDL) artırır. Bu da kalp hastalığı ve felç riskini önemli ölçüde düşürür.
  • Kilo Kontrolü: Ortalama olarak, 7 bin adım atan bir kişi yaklaşık 210-300 kalori yakabilir. Bu, kilo yönetimine katkıda bulunur ve obezite riskini azaltır.
  • Diyabet Yönetimi: Kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olarak diyabet riskini azaltır ve mevcut diyabetli bireylerde kan şekeri kontrolünü iyileştirir.
  • Zihinsel Sağlık: Endorfin salınımını tetikleyerek stresi, anksiyeteyi ve depresyon riskini azaltır. Düzenli yürüyüş, ruh halini iyileştirir ve bilişsel fonksiyonlara olumlu katkı sağlar.
  • Bağışıklık Sistemi: Vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırır.
  • Kemik ve Kas Sağlığı: Kemik yoğunluğunu artırır, kasları güçlendirir ve eklem sağlığını destekler.


Media content

Adım Sayınızı Artırmanın Basit Yolları


Günde 7 bin adıma ulaşmak, günlük rutininize küçük değişiklikler yaparak kolayca başarılabilir:

  • Kısa Mesafeleri Yürüyün: Market, eczane veya işe yakın mesafeleri araç yerine yürüyerek gitmeyi tercih edin.
  • Asansör Yerine Merdivenleri Kullanın: Özellikle kısa katlar için merdivenleri tercih etmek, gün içinde ekstra adım birikimi sağlar.
  • Öğle Arası Yürüyüşleri: Öğle molanızın bir kısmını kısa bir yürüyüşe ayırın.
  • Akşam Yürüyüşleri: Yemekten sonra veya televizyon izlemek yerine kısa bir yürüyüşe çıkın.
  • Telefon Görüşmelerini Ayakta Yapın: Telefonla konuşurken ev içinde veya bahçede dolaşın.
  • Adım Takip Uygulamaları: Akıllı telefonunuzdaki veya akıllı saatinizdeki adım sayar uygulamalarını kullanarak ilerlemenizi takip edin ve kendinize hedefler belirleyin.
  • Sosyal Yürüyüşler: Arkadaşlarınızla veya ailenizle yürüyüş planları yaparak aktiviteyi keyifli hale getirin.

Günde sadece 7 bin adım atarak, yaşam sürenizi uzatma ve kronik hastalık riskini düşürme yolunda önemli bir adım atabilirsiniz. Hareket, sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmezidir ve bu basit alışkanlık, hayatınıza büyük bir fark katabilir.

17 Temmuz 2025, 23:31
6

Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Antikoagülan ilaçlar nedir, nasıl kullanılır? Kalp hastalıklarında hayat kurtaran bu ilaçların doğru kullanımı ve yan etkileriyle ilgili tüm detaylar haberimizde.
Antikoagülan Nedir? Kalp ve Damar Hastaları! Antikoagülan İlaçlar Hayat Kurtarıyor

Son dönemde özellikle kalp ve damar hastalıklarıyla mücadele eden bireylerde yaygın şekilde kullanılan antikoagülan ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek hayati riskleri en aza indiriyor. Peki, antikoagülan nedir ve hangi durumlarda kullanılıyor?

Uzmanlara göre bu ilaçlar, damar içinde oluşabilecek pıhtıların beyin, kalp ya da akciğer gibi kritik organlara ulaşmasını engelliyor. Bu da felç, kalp krizi ve emboli gibi ölümcül durumların önüne geçilmesini sağlıyor.

Antikoagülanların Kullanım Alanları Genişliyor

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025 tarihli kılavuzlara göre; antikoagülan ilaçlar özellikle şu durumlarda reçete ediliyor:

Kalp ritim bozuklukları (özellikle atriyal fibrilasyon)

Derin ven trombozu (bacak toplardamarı pıhtısı)

Pulmoner emboli (akciğer damarlarında pıhtı)

Kalp kapakçığı ameliyatı geçiren hastalar

Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yılmaz, “Doğru kullanıldığında bu ilaçlar hayat kurtarır. Ancak kontrolsüz kullanım ciddi iç kanamalara neden olabilir,” uyarısında bulundu.

Antikoagülan Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hekimler, bu ilaçları kullananların belirli kurallara mutlaka uyması gerektiğini vurguluyor. İşte dikkat edilmesi gereken başlıca adımlar:

Antikoagülan Kullanma Kuralları

İlacı her gün aynı saatte ve düzenli alın.

Doktorun verdiği dozun dışına çıkmayın.

Düzenli aralıklarla kan değerlerinizi kontrol ettirin.

Alkol kullanımını sınırlayın.

Diğer ilaçlar hakkında mutlaka hekime bilgi verin.

Herhangi bir cerrahi müdahale öncesi doktorunuza danışın.

Ani kanama, morarma veya baş dönmesi gibi belirtilerde hekime başvurun.

Antikoagülan Türleri: Hangi Durumda Hangi İlaç?

Antikoagülanlar iki ana gruba ayrılıyor:

Doğrudan etkili antikoagülanlar (DOAC): Dabigatran, Rivaroksaban gibi ilaçlar, pıhtılaşma faktörlerini doğrudan baskılıyor.

Klasik antikoagülanlar: Varfarin gibi ilaçlar karaciğerin pıhtılaşma proteinlerini üretmesini engelliyor.

Her iki türün de etkinliği yüksek olsa da kullanım biçimleri, dozajları ve kontrol gereklilikleri farklılık gösteriyor. Bu nedenle, hangi ilacın kim için uygun olduğuna mutlaka bir uzman karar vermeli.

Yan Etkiler Göz Ardı Edilmemeli

Antikoagülan ilaçların en bilinen riski, vücuttaki kanamanın kolaylaşmasıdır. Diş eti kanamaları, burun kanamaları veya kolay morarma gibi belirtiler görülebilir. Nadir de olsa iç organlarda gizli kanamalara da yol açabilir.

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Demir, “Hastaların ilacı bırakmadan önce hekimiyle mutlaka görüşmesi gerekiyor. Ani doz değişimleri tehlikelidir,” diyerek uyarıda bulundu.

Düzenli Takip Şart

Antikoagülan kullanan bireylerin tedavi sürecini yalnızca ilaçla sınırlı görmemesi gerekiyor. Kan değerlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi, ilaç etkileşimlerinin gözlemlenmesi ve yaşam tarzı düzenlemeleri büyük önem taşıyor.

Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalar, bu ilaçların etkinliğinin %90'a kadar çıktığını gösteriyor. Ancak bu başarı, yalnızca bilinçli ve kontrollü kullanımda mümkün olabiliyor.

Doğru Bilgi Hayat Kurtarır

Antikoagülan nedir sorusu, sadece bir tanım meselesi değil; milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir konudur. Doğru bilgilendirme, düzenli kontrol ve uzman desteği ile bu ilaçlar, ölümcül sağlık sorunlarının önüne geçmede etkili bir kalkan olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...