Çocukların Gözünden Türkiye: Hayaller, Politika ve Eğitim Müfredatının Etkileri
'Bir ülkenin geleceği yeteneklerinin vaatlerinde değil, çocukların hayallerindedir' gerçeğini yansıtıyor. Peki, Türkiye'nin dünyasındaki çocukların hayalini kuruyor mu?
Bireylerin dünyasında, karmaşık politik ve toplumsal olaylardan nasıl etkileniyor? Özellikle eğitim müfredatında geçmişten bu yana tartışma konusu olan milliyetçi ve militarist unsurlar, çocukların düşünceleri dünyasını hangi yöne şekillendiriyor? Gelin, bu soruların cevaplarını arayalım ve insanların gözünde Türkiye'ye bir bakış atalım.
Politikanın Gölgesinde Büyüyen Hayaller
Çocukların dünyasında, çocukların sandığından çok daha geçirgen. Televizyon ekranlarında, aile sohbetlerinde ve okul koridorlarında yankılanan politik tartışmalar, onların hayallerini ve gelecek beklentilerinin derinden değişmesi bekleniyor. Geçtiğimiz aylarda yaşanan bir olay, bu durumun ortaya çıktığı bir şekilde gözlerin önünde serdi.
CNN Türk muhabirinin yarıyıl tatili öncesinde bir ilkokulda yaptığı röportajda, cumhurbaşkanı olmak isteyen bir öğrencinin öğrendiği cevap dikkat çekiciydi. Öğrenci, büyüyünce anayasayı değiştireceğini, darbeciler nedeniyle yaşanan sorunlar nedeniyle idam cezasını geri getireceğini ifade ediyor. Muhabirin "Yaş küçük ama hayaller büyük" yorumu, aslında uygulanan politikadan ne kadar etkilendiğinin bir göstergesiydi. Bu örnek, çocukların sadece kendi küçük dünyalarında yaşamadıklarını, aynı zamanda ülkenin kendi ülkelerine dair fikirler edindiklerini ve hatta çözüm önerileri geliştirebildiklerini ortaya koyuyor.
Eğitim Müfredatının İzleri: Milliyetçilik ve Militarizm
Türkiye'de eğitim müfredatının içeriği uzun yıllardır tartışılıyor. Özellikle milliyetçi ve militarist unsurların yoğunluğu, dünyanın dünyaya bakış açısını ve geleceğe yönelik hayallerini şekillendirme potansiyelini taşıyor. Geçmişteki çürük süregelen uygulamalar ve törenler, bu etkinin somut örneklerini sunuyor.
Okullarda genellikle talimatlar askeri marşlar, bayrak törenleri ve milli günler kutlamaları, kişisel zihninde güçlü bir milli kimlik ve yardım duygusu oluşturmayı içerir. Ancak eleştirmenler, bu tür eleştirel düşünceleri ve farklılıklara saygıyı gölgeleyebilecek, hatta insanların dünyasında "öteki" pekiştirilebilecekleri konusunda uyarlıyorlar. Özellikle darbe dönemlerinin izlerini içeren bazı müfredat öğeleri, çocukların adaleti, demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerlerin içselleştirilmesini zorlaştırabilir.
Çocukların Hayalleri ve Toplumsal Gerçeklik
Sunay Akın'ın sözünde bulan "çocukların hayalleri", aslında bir ülkenin geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Ancak bu hayallerin ne kadarının ülkelerinin özgün, ne kadarının ise yetişkinlerin dünyasında ve eğitim sisteminin bir olup olmadığı konusunu önemsiyor.
Cumhurbaşkanı olmak isteyen ilkokul öğrencisinin idam cezasını savunması, belki de televizyon ekranlarında sıklıkla tartışılan bir konunun çocuğunun zihnindeki yansımasıdır. Belki de okulda öğretilen bazı hikayeler ve kahramanlık öyküleri, onda güçlü bir "devlet koruyucusu" imgesi yaratmıştır.
Bakmadan Geçme
