Bugünün Haberi
4 Temmuz 2025, 14:13
15

Çocuklarda Kasık Fıtığı: Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

Ailelerin çocuklarında fark edebileceği önemli sağlık sorunlarından biri olan kasık fıtığı, bebeklikten ergenliğe kadar her yaş grubunda görülebilen bir durumdur. Özellikle erkek çocuklarda daha sık rastlanan bu rahatsızlık, dikkatli gözlem ve erken müdahale gerektirir. Peki, çocuklarda kasık fıtığı nedir, belirtileri nelerdir ve nasıl tedavi edilir?
Çocuklarda Kasık Fıtığı: Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

Çocuklarda Kasık Fıtığı Nedir?


Kasık fıtığı (inguinal herni), karın boşluğundaki organların (genellikle ince bağırsak bir kısmı veya kız çocuklarında yumurtalık) kasık bölgesindeki zayıf bir noktadan dışarı doğru çıkması durumudur. Bebeklerde ve çocuklarda bu zayıflık, anne karnındaki gelişim sürecinde kapanması gereken karın zarının (periton) açık kalmasından kaynaklanır. Normalde, testisler karın içinden kasık kanalından geçerek torbalara iner ve bu kanal doğumdan kısa süre sonra kapanır. Eğer kapanmazsa, burası bir fıtık kesesi oluşturur.



Belirtileri Nelerdir?


Çocuklarda kasık fıtığı genellikle şu belirtilerle kendini gösterir:

  • Kasıkta veya Skrotumda (Torbalarda) Şişlik: En belirgin belirti, çocuğun ağladığında, öksürdüğünde veya ıkındığında kasık bölgesinde veya erkek çocuklarda torbalarda ortaya çıkan yumuşak, ağrısız bir şişliktir. Bu şişlik, çocuk rahatladığında veya uzandığında genellikle kendiliğinden kaybolur.
  • Huzursuzluk ve Ağrı: Şişlik bazen ağrılı olabilir, özellikle fıtığın sıkıştığı durumlarda (boğulmuş fıtık). Bu durumda çocuk huzursuzlaşır, ağlar ve iştahsızlık görülebilir.
  • Kusma ve Kabızlık: Fıtıklaşan bağırsak kısmı sıkışırsa, bağırsak tıkanıklığına yol açarak kusma ve kabızlık gibi belirtilere neden olabilir. Bu durum acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur.
  • Kız Çocuklarında Farklı Belirtiler: Kız çocuklarında ise fıtık kesesi içine yumurtalık veya tüpler girebilir. Bu da kasık bölgesinde veya büyük dudaklarda şişlik şeklinde görülebilir.


Tanısı Nasıl Konulur?


Çocuklarda kasık fıtığı tanısı genellikle fizik muayene ile konulur. Doktor, çocuğun kasık bölgesini elle muayene ederek şişliğin varlığını ve karakteristik özelliklerini değerlendirir. Çocuk ağlatılarak veya ıkındırılarak fıtığın belirginleşmesi sağlanabilir. Nadiren, tanıyı kesinleştirmek veya başka durumları dışlamak için ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.



Media content

Tedavi Biçimi: Cerrahi Müdahale


Çocuklarda kasık fıtığının tek ve kesin tedavisi cerrahi müdahaledir. Fıtık kendiliğinden düzelmez ve zamanla büyüyebilir veya daha ciddi komplikasyonlara (boğulmuş fıtık) yol açabilir. Bu nedenle, tanı konulduktan sonra uygun zamanda ameliyat planlanır.

  • Ameliyat Zamanlaması: Fıtık teşhisi konulduktan sonra genellikle en kısa sürede ameliyat önerilir. Özellikle bebeklerde fıtık boğulması riski daha yüksek olduğundan, tanı konulur konulmaz ameliyat planlaması yapılır.
  • Cerrahi Yöntem: Çocuklarda kasık fıtığı ameliyatı genellikle minimal invaziv yöntemlerle (laparoskopik) veya açık cerrahi ile yapılır. Her iki yöntemde de amaç, karın zarındaki açıklığı kapatmak ve fıtık kesesini ortadan kaldırmaktır.
  • Ameliyat Sonrası İyileşme: Ameliyat sonrası çocuklar genellikle aynı gün taburcu edilebilir. İyileşme süreci genellikle hızlıdır ve çocuklar kısa sürede normal aktivitelerine dönebilirler. Doktorun önerdiği şekilde yara bakımı ve kısıtlamalara uyulması önemlidir.

Çocuğunuzda kasık bölgesinde bir şişlik fark ederseniz veya yukarıdaki belirtilerden herhangi birini gözlemlerseniz, vakit kaybetmeden bir çocuk cerrahisi uzmanına başvurmanız hayati önem taşır. Erken tanı ve tedavi, olası ciddi komplikasyonların önüne geçmenin en etkili yoludur.

16 Temmuz 2025, 14:55
7

"Delirten Hastalık" Olarak Bilinen Trigeminal Nevraljiye Dikkat! En Çok 50 Yaş Üstünü Vuruyor

Halk arasında 'delirten hastalık' veya 'intihar hastalığı' olarak anılan trigeminal nevralji, yüzün bir yarısında aniden başlayan ve şiddetli ağrılarla kendini gösteren bir nörolojik durum. Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülen bu rahatsızlığa, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlanıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Abuzer Güngör, trigeminal nevraljinin tanımından tedavi yöntemlerine kadar önemli açıklamalarda bulundu.
"Delirten Hastalık" Olarak Bilinen Trigeminal Nevraljiye Dikkat! En Çok 50 Yaş Üstünü Vuruyor

Trigeminal Nevralji Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Prof. Dr. Abuzer Güngör'ün tanımına göre, trigeminal nevralji, yüzünüze hafifçe dokunduğunuzda veya sadece yemek yerken bile aniden başlayan, elektrik çarpması benzeri bir acının tüm başınıza yayıldığı, tarifi zor bir ağrıdır. Bu hastalık, beşinci kafa siniri olan trigeminal sinirin etkilenmesiyle ortaya çıkar. Trigeminal sinir, yüzün duyu bilgisini beyne taşıyan kritik bir sinirdir.

Hastalığın tipik belirtileri şunlardır:

  • Ani ve Şiddetli Ağrılar: Yüzün tek tarafında, şimşek çakması gibi keskin, kısa süreli ancak tekrarlayıcı ağrı atakları.
  • Tetikleyici Faktörler: Diş fırçalama, konuşma, çiğneme gibi basit uyaranlarla tetiklenme yaşanması.
  • Tek Taraflılık: Ağrı genellikle yanak, çene, dudak ve göz çevresinde yoğunlaşır ve sıklıkla yüzün sadece bir tarafında hissedilir.

Prof. Dr. Güngör, bu hastalığın bazen tetkiklerde kolayca görünmediğini ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü vurguluyor.

Kimler Risk Altında? Trigeminal Nevraljinin Nedenleri

Prof. Dr. Güngör, trigeminal nevraljinin belirli demografik gruplarda ve durumlarda daha sık görüldüğünü belirtiyor:

  • Yaş: Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür.
  • Cinsiyet: Kadınlarda daha sık rastlanır.
  • En Sık Neden: Trigeminal sinire baskı yapan bir damarın varlığı.
  • Nadir Nedenler: Nadir durumlarda tümörler veya multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklar da etken olabilir.

Tanı Süreci: Diş Ağrısıyla Karıştırmayın!

Trigeminal nevralji, belirtileri nedeniyle sıklıkla diş ağrısıyla karıştırılır. Prof. Dr. Güngör, birçok hastanın bu nedenle yanlışlıkla diş çektirdiğini ve doğru tanının büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Doğru tanı süreci şu adımları içerir:

  1. Klinik Öykü: Hastanın ağrının tipi, süresi ve tetikleyicileri hakkında detaylı bilgi vermesi.
  2. Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme: Sinire baskı yapan bir damar ya da kitle olup olmadığının araştırılması için MR görüntüleme yapılması.

Tedavi Yöntemleri: İlaçtan Cerrahiye Geniş Yelpaze

Prof. Dr. Güngör, trigeminal nevralji için çeşitli tedavi yöntemlerinin bulunduğunu ve her hastaya özel bir yaklaşım gerektiğini ifade etti:

  • İlaç Tedavisi: Genellikle antiepileptik ilaçlarla ağrı kontrolü sağlanır. Ancak bu ilaçlar zamanla etkisini kaybedebilir veya yan etkileri tolere edilemez hale gelebilir.
  • Girişimsel Tedaviler (Radyofrekans): Cerrahiye uygun olmayan hastalar için etkili bir yöntemdir. İnce bir iğneyle sinire ulaşılır ve ağrı ileten lifler özel ısı tekniğiyle devre dışı bırakılır.
  • Cerrahi Tedavi (Mikrovasküler Dekompresyon): Bu yöntem, trigeminal nevralji tedavisinde altın standart olarak kabul edilir. Sinire baskı yapan damar mikroskop altında ayrılır. Genellikle retrosigmoid yaklaşımla yapılan bu işlem, günümüzdeki bilgi birikimi, ileri görüntüleme teknikleri ve mikroskobik cerrahi deneyimi sayesinde yüksek başarı oranlarına sahiptir.

Prof. Dr. Güngör, doğru hasta seçimi, doğru cerrahi teknik ve kişiye özel planlama ile çok yüksek başarı oranlarına ulaşılabileceğinin altını çizerek, hastaya gerçekçi bilgi vermenin hekimlik sorumluluğu olduğunu ekledi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...