Bugünün Haberi
1 Temmuz 2025, 13:38
12
(Güncellendi: 1 Temmuz 2025, 13:38)

Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir? Duygusal Fırtınaların ve İlişki Dalgalanmalarının Gölgesinde Bir Yaşam

Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB), kişinin duygularını, benlik algısını, ilişkilerini ve davranışlarını derinlemesine etkileyen, karmaşık ve zorlayıcı bir psikolojik rahatsızlıktır. Halk arasında "sınırda kişilik bozukluğu" olarak da bilinen bu durum, yoğun duygusal dalgalanmalar, dürtüsel davranışlar, kimlik karmaşası ve istikrarsız ilişkilerle karakterizedir. BKB yaşayan bireyler, dünyayı genellikle siyah-beyaz görür ve duygu durumları birkaç saat içinde bile hızla değişebilir. Bu durum, hem kişinin kendi yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür hem de çevresiyle olan etkileşimlerini zorlaştırır.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir? Duygusal Fırtınaların ve İlişki Dalgalanmalarının Gölgesinde Bir Yaşam

Borderline Kişilik Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?


BKB'nin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ancak genellikle belirgin ve süreklidir. Amerikan Psikiyatri Birliği'nin tanı kılavuzu DSM-5'e göre, BKB tanısı için belirli kriterlerin karşılanması gerekir. Bu belirtilerin en az beşinin uzun süredir devam etmesi önemlidir:

  1. Terk Edilme Korkusu: Gerçek veya hayali bir terk edilmeden kaçınmak için aşırı çaba sarf etme. Bu korku, kişiyi ya bağımlı ya da ilişkileri aniden bitiren biri yapabilir.
  2. İstikrarsız ve Yoğun İlişkiler: Başkalarını bir anda idealize etme (çok iyi görme) ve ardından aniden değersizleştirme (çok kötü görme) şeklinde uç noktalar arasında gidip gelme (splitting). İlişkilerde ani ve dramatik değişimler yaşama.
  3. Kimlik Karmaşası: Kendine dair algıda, özsaygıda ve kimlik duygusunda belirgin ve sürekli bir istikrarsızlık. "Ben kimim?" sorusuna net bir yanıt bulamama.
  4. Dürtüsel ve Riskli Davranışlar: Kendine zarar verme potansiyeli olan dürtüsel davranışlarda bulunma. Örnekler arasında kontrolsüz para harcama, madde kötüye kullanımı, riskli cinsel davranışlar, dikkatsiz araç kullanma, aşırı yemek yeme veya kumar oynama sayılabilir.
  5. Tekrarlayan İntihar Düşünceleri veya Kendine Zarar Verme: Tekrarlayan intihar girişimleri, tehditleri veya jestleri; kendini kesme, yakma gibi kendine zarar verici davranışlar. Bu davranışlar genellikle yoğun duygusal acıdan kurtulma çabasıdır.
  6. Duygusal Dalgalanmalar (Duygu Durumunda Oynaklık): Birkaç saatten birkaç güne kadar süren yoğun öfke, depresyon, kaygı, utanma veya mutluluk gibi duygularda belirgin ve ani değişimler.
  7. Kronik Boşluk Hissi: Sürekli olarak kendini boşlukta, anlamsız ve değersiz hissetme. Bu his, kişiyi sürekli bir arayışa itebilir.
  8. Yoğun ve Uygunsuz Öfke: Öfkesini kontrol etmekte güçlük çekme, sık sık öfke patlamaları, sürekli kızgınlık veya fiziksel kavgalara karışma.
  9. Strese Bağlı Paranoid Düşünceler veya Dissosiyatif Belirtiler: Aşırı stres altında geçici olarak başkalarına karşı şüpheci olma, gerçeklikten kopma (derealizasyon) veya kendine yabancılaşma (depersonalizasyon) yaşama.


Borderline Kişilik Bozukluğu Neden Olur?


BKB'nin tek bir nedeni yoktur; genellikle genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu ortaya çıkar:

  • Genetik Faktörler: Ailede BKB veya diğer ruhsal bozuklukların öyküsü, hastalığın gelişme riskini artırabilir.
  • Beyin Kimyası ve Yapısı: Beyindeki duygu düzenleme, dürtü kontrolü ve stres yanıtından sorumlu bölgelerde (örneğin amigdala, prefrontal korteks) farklılıklar veya nörotransmiter (serotonin gibi) dengesizlikleri görülebilir.
  • Çevresel Faktörler ve Travmalar: Çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar (cinsel, fiziksel veya duygusal istismar), ihmal, terk edilme, ebeveyn kaybı, kronik çatışmalı aile ortamı gibi olumsuz deneyimler BKB gelişiminde önemli rol oynar. Bu tür deneyimler, çocuğun duygusal düzenleme becerilerinin ve benlik algısının sağlıklı bir şekilde gelişmesini engelleyebilir.


Media content

Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavisi


BKB, zorlu bir rahatsızlık olsa da tedavi edilebilir bir durumdur. Genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve tedavi süreci uzun solukludur:

  1. Psikoterapi (Terapi): BKB tedavisinin temelini oluşturur. En etkili terapi yöntemleri şunlardır:
    • Diyalektik Davranış Terapisi (DDT/DBT): BKB için özel olarak geliştirilmiş ve etkinliği kanıtlanmış bir terapi türüdür. Duygu düzenleme, stresle başa çıkma, kişilerarası ilişkileri geliştirme ve dürtüselliği azaltma becerilerini öğretmeye odaklanır.
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kişinin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeyi hedefler.
    • Şema Terapi: Çocukluk deneyimlerinden kaynaklanan temel uyumsuz şemaları tanımlamaya ve değiştirmeye odaklanır.
    • Psikodinamik Terapi: Bilinçdışı süreçleri ve geçmiş deneyimlerin bugünkü davranışlar üzerindeki etkilerini anlamaya çalışır.
  2. İlaç Tedavisi: BKB'nin doğrudan bir ilaç tedavisi yoktur, ancak eşlik eden depresyon, anksiyete, öfke, dürtüsellik veya psikotik belirtiler gibi semptomları hafifletmek için antidepresanlar, anksiyolitikler veya duygudurum dengeleyiciler kullanılabilir. İlaçlar genellikle terapiye yardımcı olarak reçete edilir.
  3. Kısa Süreli Hastane Yatışı: Kendine zarar verme riski yüksek olduğunda, intihar düşünceleri veya ciddi dürtüsel davranışlar kontrol altına alınamadığında, kişinin güvenliğini sağlamak amacıyla kısa süreli hastane yatışı önerilebilir.

BKB tanısı alan bireylerin tedaviye olan bağlılığı ve işbirliği, iyileşme sürecinde kritik öneme sahiptir. Düzenli terapi seanslarına katılmak ve öğrenilen becerileri günlük hayata uygulamak, semptomların yönetilmesinde ve daha istikrarlı bir yaşam sürdürmede büyük fark yaratır.

16 Temmuz 2025, 14:55
7

"Delirten Hastalık" Olarak Bilinen Trigeminal Nevraljiye Dikkat! En Çok 50 Yaş Üstünü Vuruyor

Halk arasında 'delirten hastalık' veya 'intihar hastalığı' olarak anılan trigeminal nevralji, yüzün bir yarısında aniden başlayan ve şiddetli ağrılarla kendini gösteren bir nörolojik durum. Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülen bu rahatsızlığa, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlanıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Abuzer Güngör, trigeminal nevraljinin tanımından tedavi yöntemlerine kadar önemli açıklamalarda bulundu.
"Delirten Hastalık" Olarak Bilinen Trigeminal Nevraljiye Dikkat! En Çok 50 Yaş Üstünü Vuruyor

Trigeminal Nevralji Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Prof. Dr. Abuzer Güngör'ün tanımına göre, trigeminal nevralji, yüzünüze hafifçe dokunduğunuzda veya sadece yemek yerken bile aniden başlayan, elektrik çarpması benzeri bir acının tüm başınıza yayıldığı, tarifi zor bir ağrıdır. Bu hastalık, beşinci kafa siniri olan trigeminal sinirin etkilenmesiyle ortaya çıkar. Trigeminal sinir, yüzün duyu bilgisini beyne taşıyan kritik bir sinirdir.

Hastalığın tipik belirtileri şunlardır:

  • Ani ve Şiddetli Ağrılar: Yüzün tek tarafında, şimşek çakması gibi keskin, kısa süreli ancak tekrarlayıcı ağrı atakları.
  • Tetikleyici Faktörler: Diş fırçalama, konuşma, çiğneme gibi basit uyaranlarla tetiklenme yaşanması.
  • Tek Taraflılık: Ağrı genellikle yanak, çene, dudak ve göz çevresinde yoğunlaşır ve sıklıkla yüzün sadece bir tarafında hissedilir.

Prof. Dr. Güngör, bu hastalığın bazen tetkiklerde kolayca görünmediğini ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü vurguluyor.

Kimler Risk Altında? Trigeminal Nevraljinin Nedenleri

Prof. Dr. Güngör, trigeminal nevraljinin belirli demografik gruplarda ve durumlarda daha sık görüldüğünü belirtiyor:

  • Yaş: Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür.
  • Cinsiyet: Kadınlarda daha sık rastlanır.
  • En Sık Neden: Trigeminal sinire baskı yapan bir damarın varlığı.
  • Nadir Nedenler: Nadir durumlarda tümörler veya multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklar da etken olabilir.

Tanı Süreci: Diş Ağrısıyla Karıştırmayın!

Trigeminal nevralji, belirtileri nedeniyle sıklıkla diş ağrısıyla karıştırılır. Prof. Dr. Güngör, birçok hastanın bu nedenle yanlışlıkla diş çektirdiğini ve doğru tanının büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Doğru tanı süreci şu adımları içerir:

  1. Klinik Öykü: Hastanın ağrının tipi, süresi ve tetikleyicileri hakkında detaylı bilgi vermesi.
  2. Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme: Sinire baskı yapan bir damar ya da kitle olup olmadığının araştırılması için MR görüntüleme yapılması.

Tedavi Yöntemleri: İlaçtan Cerrahiye Geniş Yelpaze

Prof. Dr. Güngör, trigeminal nevralji için çeşitli tedavi yöntemlerinin bulunduğunu ve her hastaya özel bir yaklaşım gerektiğini ifade etti:

  • İlaç Tedavisi: Genellikle antiepileptik ilaçlarla ağrı kontrolü sağlanır. Ancak bu ilaçlar zamanla etkisini kaybedebilir veya yan etkileri tolere edilemez hale gelebilir.
  • Girişimsel Tedaviler (Radyofrekans): Cerrahiye uygun olmayan hastalar için etkili bir yöntemdir. İnce bir iğneyle sinire ulaşılır ve ağrı ileten lifler özel ısı tekniğiyle devre dışı bırakılır.
  • Cerrahi Tedavi (Mikrovasküler Dekompresyon): Bu yöntem, trigeminal nevralji tedavisinde altın standart olarak kabul edilir. Sinire baskı yapan damar mikroskop altında ayrılır. Genellikle retrosigmoid yaklaşımla yapılan bu işlem, günümüzdeki bilgi birikimi, ileri görüntüleme teknikleri ve mikroskobik cerrahi deneyimi sayesinde yüksek başarı oranlarına sahiptir.

Prof. Dr. Güngör, doğru hasta seçimi, doğru cerrahi teknik ve kişiye özel planlama ile çok yüksek başarı oranlarına ulaşılabileceğinin altını çizerek, hastaya gerçekçi bilgi vermenin hekimlik sorumluluğu olduğunu ekledi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...