Bugünün Haberi
1 Temmuz 2025, 13:29
11

Biyotinidaz Eksikliği Nedir? Nadir Görülen Ancak Önemli Bir Metabolizma Hastalığı

Biyotinidaz eksikliği (BTD), vücudun biyotin adı verilen bir B vitamini türünü (B7 vitamini) etkili bir şekilde kullanamamasına neden olan, nadir görülen genetik bir metabolizma bozukluğudur. Bu durum, biyotinin karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında önemli roller oynaması nedeniyle vücutta ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Erken teşhis ve tedavi edilmezse kalıcı nörolojik hasarlar ve gelişimsel gerilikler ortaya çıkabilir.
Biyotinidaz Eksikliği Nedir? Nadir Görülen Ancak Önemli Bir Metabolizma Hastalığı

Biyotinidaz Eksikliğinin Nedeni: Genetik Bir Bozukluk


Biyotinidaz eksikliği, otozomal resesif kalıtım modeliyle geçen genetik bir hastalıktır. Bu şu anlama gelir:

  • Hastalığın ortaya çıkabilmesi için, bir çocuğun hem annesinden hem de babasından hatalı geni miras alması gerekir.
  • Eğer bir kişi sadece bir hatalı gen taşırsa, "taşıyıcı" olur. Taşıyıcılar genellikle hastalığın herhangi bir belirtisini göstermezler ancak geni çocuklarına aktarabilirler.
  • Türkiye gibi akraba evliliklerinin yaygın olduğu toplumlarda bu hastalığın görülme sıklığı dünya ortalamasının üzerinde olabilir.

Vücudumuzda biyotinidaz enzimi, besinlerden veya hücre içinde geri dönüştürülmüş biyotini "serbest" hale getirerek vücudun kullanabileceği aktif forma dönüştürür. Biyotinidaz eksikliği olan kişilerde bu enzim ya hiç üretilmez ya da yeterince aktif değildir. Sonuç olarak, biyotin vücutta düzgün bir şekilde kullanılamaz ve bu da çeşitli metabolik sorunlara yol açar.



Belirtileri Nelerdir?


Biyotinidaz eksikliğinin belirtileri genellikle yaşamın ilk birkaç ayında ortaya çıkar, ancak kısmi eksikliği olan bazı kişilerde belirtiler daha geç çocukluk döneminde veya stresli durumlarda (enfeksiyon, hastalık) belirginleşebilir. Belirtiler, eksikliğin şiddetine göre değişir (belirgin veya kısmi eksiklik).

Yaygın Belirtiler:

  • Nörolojik Belirtiler:
    • Kas zayıflığı ve hipotoni (düşük kas tonusu)
    • Gelişim geriliği (motor becerilerde, konuşmada gecikme)
    • Nöbetler (epileptik nöbetler)
    • Denge ve koordinasyon sorunları (ataksi)
    • Görme ve işitme sorunları (tedaviye dirençli olabilir)
  • Cilt Belirtileri:
    • Egzama benzeri cilt döküntüleri, özellikle ağız, burun ve göz çevresinde kızarıklık ve pullanma
    • Cilt kuruluğu
    • Cilt renginde solukluk veya gri-sarı ton
  • Saç ve Tırnak Problemleri:
    • Saç dökülmesi (alopesi) ve saçlarda incelme
    • Tırnaklarda kırılganlık, incelme veya çizgilenme
  • Diğer Belirtiler:
    • Solunum problemleri
    • İştahsızlık ve kilo kaybı
    • Bağışıklık sistemi zayıflığı (sık enfeksiyonlar)
    • Metabolik asidoz (vücutta asit birikimi)

Tedavi Edilmediğinde Ciddi Komplikasyonlar:

Eğer biyotinidaz eksikliği teşhis ve tedavi edilmezse, belirtiler ilerleyerek kalıcı nörolojik hasara, zihinsel geriliğe, komaya ve hatta ölüme yol açabilir.



Media content

Teşhis ve Tedavi: Erken Müdahale Hayat Kurtarır


Biyotinidaz eksikliğinin teşhisi, Türkiye'de 2007 yılından bu yana uygulanan yenidoğan tarama testleri sayesinde oldukça kolay ve erken yapılabilmektedir. Doğumdan kısa bir süre sonra bebekten alınan topuk kanı örneği ile biyotinidaz enzim aktivitesi ölçülür. Düşük aktivite durumunda kesin tanı için genetik testler yapılır.

Tedavisi:

Biyotinidaz eksikliğinin tedavisi oldukça basittir ancak ömür boyu sürmesi gerekir. Tedavi, ağız yoluyla yüksek dozda biyotin vitamini takviyesi almayı içerir (genellikle 5-20 mg/gün).

  • Neden Biyotin Takviyesi? Bu takviye, eksik olan biyotinidaz enziminin görevini üstlenerek biyotinin vücutta kullanılabilirliğini artırır. Böylece metabolik süreçler normale döner ve hastalığın yol açtığı belirtilerin çoğu önlenir veya düzelir.
  • Düzenli Takip: Hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde olması ve nörolojik gelişim, işitme, görme gibi durumlarının takip edilmesi önemlidir. Enfeksiyon, ateş veya cerrahi müdahale gibi metabolizma hızını artıran durumlarda biyotin dozunun geçici olarak artırılması gerekebilir.

Biyotin takviyesi tedavisinin bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur ve enzim aktivitesini doğrudan etkilemez, yalnızca biyotin eksikliğini yerine koyar. Erken teşhis ve düzenli tedavi ile biyotinidaz eksikliği olan çocuklar genellikle sağlıklı bir şekilde büyüyebilir ve normal bir yaşam sürdürebilirler.

16 Temmuz 2025, 14:55
7

"Delirten Hastalık" Olarak Bilinen Trigeminal Nevraljiye Dikkat! En Çok 50 Yaş Üstünü Vuruyor

Halk arasında 'delirten hastalık' veya 'intihar hastalığı' olarak anılan trigeminal nevralji, yüzün bir yarısında aniden başlayan ve şiddetli ağrılarla kendini gösteren bir nörolojik durum. Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülen bu rahatsızlığa, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlanıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Abuzer Güngör, trigeminal nevraljinin tanımından tedavi yöntemlerine kadar önemli açıklamalarda bulundu.
"Delirten Hastalık" Olarak Bilinen Trigeminal Nevraljiye Dikkat! En Çok 50 Yaş Üstünü Vuruyor

Trigeminal Nevralji Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Prof. Dr. Abuzer Güngör'ün tanımına göre, trigeminal nevralji, yüzünüze hafifçe dokunduğunuzda veya sadece yemek yerken bile aniden başlayan, elektrik çarpması benzeri bir acının tüm başınıza yayıldığı, tarifi zor bir ağrıdır. Bu hastalık, beşinci kafa siniri olan trigeminal sinirin etkilenmesiyle ortaya çıkar. Trigeminal sinir, yüzün duyu bilgisini beyne taşıyan kritik bir sinirdir.

Hastalığın tipik belirtileri şunlardır:

  • Ani ve Şiddetli Ağrılar: Yüzün tek tarafında, şimşek çakması gibi keskin, kısa süreli ancak tekrarlayıcı ağrı atakları.
  • Tetikleyici Faktörler: Diş fırçalama, konuşma, çiğneme gibi basit uyaranlarla tetiklenme yaşanması.
  • Tek Taraflılık: Ağrı genellikle yanak, çene, dudak ve göz çevresinde yoğunlaşır ve sıklıkla yüzün sadece bir tarafında hissedilir.

Prof. Dr. Güngör, bu hastalığın bazen tetkiklerde kolayca görünmediğini ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü vurguluyor.

Kimler Risk Altında? Trigeminal Nevraljinin Nedenleri

Prof. Dr. Güngör, trigeminal nevraljinin belirli demografik gruplarda ve durumlarda daha sık görüldüğünü belirtiyor:

  • Yaş: Genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür.
  • Cinsiyet: Kadınlarda daha sık rastlanır.
  • En Sık Neden: Trigeminal sinire baskı yapan bir damarın varlığı.
  • Nadir Nedenler: Nadir durumlarda tümörler veya multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklar da etken olabilir.

Tanı Süreci: Diş Ağrısıyla Karıştırmayın!

Trigeminal nevralji, belirtileri nedeniyle sıklıkla diş ağrısıyla karıştırılır. Prof. Dr. Güngör, birçok hastanın bu nedenle yanlışlıkla diş çektirdiğini ve doğru tanının büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Doğru tanı süreci şu adımları içerir:

  1. Klinik Öykü: Hastanın ağrının tipi, süresi ve tetikleyicileri hakkında detaylı bilgi vermesi.
  2. Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme: Sinire baskı yapan bir damar ya da kitle olup olmadığının araştırılması için MR görüntüleme yapılması.

Tedavi Yöntemleri: İlaçtan Cerrahiye Geniş Yelpaze

Prof. Dr. Güngör, trigeminal nevralji için çeşitli tedavi yöntemlerinin bulunduğunu ve her hastaya özel bir yaklaşım gerektiğini ifade etti:

  • İlaç Tedavisi: Genellikle antiepileptik ilaçlarla ağrı kontrolü sağlanır. Ancak bu ilaçlar zamanla etkisini kaybedebilir veya yan etkileri tolere edilemez hale gelebilir.
  • Girişimsel Tedaviler (Radyofrekans): Cerrahiye uygun olmayan hastalar için etkili bir yöntemdir. İnce bir iğneyle sinire ulaşılır ve ağrı ileten lifler özel ısı tekniğiyle devre dışı bırakılır.
  • Cerrahi Tedavi (Mikrovasküler Dekompresyon): Bu yöntem, trigeminal nevralji tedavisinde altın standart olarak kabul edilir. Sinire baskı yapan damar mikroskop altında ayrılır. Genellikle retrosigmoid yaklaşımla yapılan bu işlem, günümüzdeki bilgi birikimi, ileri görüntüleme teknikleri ve mikroskobik cerrahi deneyimi sayesinde yüksek başarı oranlarına sahiptir.

Prof. Dr. Güngör, doğru hasta seçimi, doğru cerrahi teknik ve kişiye özel planlama ile çok yüksek başarı oranlarına ulaşılabileceğinin altını çizerek, hastaya gerçekçi bilgi vermenin hekimlik sorumluluğu olduğunu ekledi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...