Kemal Can: 'CHP'den Büyük Bir Toplumsal İtiraz Doğuyor' (İşte bütün detaylar...)

Bazen bir olay, sadece siyasetin değil, toplumun da aynasına dönüşür. Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması, yalnızca bir siyasi krizin değil, daha geniş bir toplumsal tepkinin fitilini ateşledi. Üstelik bu tepki, yalnızca siyasi partilerin değil, gençlerin, öğrencilerin ve sivil inisiyatiflerin sahaya inmesiyle daha da derinleşiyor.

Gazeteci Kemal Can, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından Türkiye'de yükselen toplumsal tepkileri değerlendirerek, bu hareketin yalnızca CHP'nin organize ettiği bir karşı duruş olmadığını, aksine daha geniş bir kitleyi kapsadığını vurguladı.

'İktidar, bu tepkilerin zamanla sönümleneceğini düşünüyor. Ancak özellikle öğrenciler bu süreçte önemli bir inisiyatif aldı. Galatasaray Üniversitesi, ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi gibi kurumlarda öğrencilerin harekete geçtiğini görüyoruz' dedi.

'Bu kendiliğinden gelişen tepkiler, iktidarın beklediği gibi birkaç gün içinde kaybolacak mı, yoksa uzun vadeli bir dalga mı oluşturacak?' sorusunu gündeme getirdi.

'Muhalefet Net Bir Tutum Sergiliyor'

Muhalefet partileri, İmamoğlu'na yönelik gözaltı kararına karşı sert bir duruş sergiliyor. Özgür Özel başta olmak üzere birçok lider, demokrasi ve hukuk vurgusu yaparak dayanışma mesajları veriyor.

Özel, Nevruz kutlamaları ile İmamoğlu gözaltısını ayrı meseleler olarak görmüyor.
CHP ve diğer muhalefet partileri, ortak bir duruş sergileyerek toplumdaki tepkiyi siyasi bir güce dönüştürmeye çalışıyor.

Önümüzdeki günlerin kritik olacağını belirten Can, 'Önümüzdeki 10 gün bu süreçte belirleyici olacak. İktidarın beklediği gibi mi olacak, yoksa daha büyük bir sürecin başlangıcı mı?' dedi.

'İsmail Saymaz'a Gözaltı: Gözdağı mı Veriliyor?'

Gazeteci İsmail Saymaz'ın Gezi davası kapsamında gözaltına alınması, sadece bir gazetecinin soruşturma süreci değil, aynı zamanda topluma yönelik bir mesaj olarak da okunuyor.

'Bu gözaltı, sadece Saymaz'a değil, itiraz etmeyi düşünen herkese bir uyarı niteliği taşıyor' diyen Can, iktidarın basına ve kamuoyuna 'sakın sokağa çıkmayın' mesajı verdiğini vurguladı.

Saymaz, gazeteciliği dolayısıyla suçlanıyor ancak bu süreç Gezi davasına bağlanarak ilerletiliyor.
Bu tür hamleler, muhalif sesleri kısmaya yönelik sistematik bir baskı mekanizmasının parçası olarak görülüyor.