275 Kilo Uranyum! Dünya Savaşı mı Geliyor? Umman'daki Zirvede Şok Gelişmeler
Bir ülkenin gölgesinden doğan uranyumla, başka bir ülkenin nükleer korkuları masaya seriliyor. Şimdi tüm dünyanın bakışları Umman'da kilitli.
Umman'da Nükleer Diplomasi: Tarih Yine Sahneye Çıkıyor
Dünya siyaseti bir kez daha Orta Doğu'nun kalbinde şekilleniyor. ABD ve İran, yıllar sonra ilk kez nükleer program masasında yeniden karşı karşıya. Umman'da başlayacak müzakereler, sadece iki ülkenin değil, küresel dengenin kaderini de etkileyebilir.
Tarihin arka planında, bu nükleer dosya Şah Rıza Pehlevi döneminde atılan ilk adımlarla başladı. Ancak süreci gerçek anlamda sahiplenen ve bugünkü noktaya getiren güçlerden biri de Rusya oldu. Şimdi masadaki en somut veri: İran'ın elinde 275 kilo %60 saflıkta uranyum. Bu miktar, birkaç ay içinde 'askeri potansiyele sahip' bir yapıya dönüşebilecek seviyede.
Gölgeden Gelen Tehdit: Nükleer Belirsizlik ve Bölgesel Yansımalar
Bu görüşmeler yalnızca İran'ın enerji politikalarıyla sınırlı değil. İsrail, İran'ı ciddi bir tehdit olarak görüyor; ABD tarafı ise 'gerekirse askeri yanıt' seçeneğini açık tutuyor.
Müzakerelerden çıkacak karar, Orta Doğu'da tansiyonun düşmesini sağlayabileceği gibi, bir nükleer silahlanma sarmalını da tetikleyebilir. Uzmanlar, İran'ın 275 kiloluk uranyum stoğunu kullanarak altı ay gibi kısa bir sürede ilkel bir nükleer silah geliştirebileceğini ifade ediyor.
Olası bir uzlaşma, 2015 tarihli JCPOA'nın yeniden canlanması anlamına gelebilir. Ancak Trump'ın 'anlaşma olmazsa sonuçları olur' mesajı, masaya yalnızca diplomasi değil, gölge gibi bir baskıyı da getiriyor.