Adalet Bakanı'ndan Fırtına Gibi Çıkış: 'Hepsi Gerçek Dışı!' (işte detaylar...)
Gözlerin çevrildiği tutuklamalar sonrası gündeme gelen işkence iddiaları, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un sert açıklamalarıyla yanıt buldu. Tunç, ortaya atılan tüm iddiaların gerçek dışı ve kasıtlı bir kara propaganda olduğunu savundu...
Bugünün Haberi olarak öne çıkardıklarımız:
- Mahir Polat taburcu edildi
- Derin Talu boykot yorumuyla sosyal medyada sempatik ama tartışmali bulundu
- Altın fıyatları rekor kırdı
- Havalimanları ilk 2 ayda 19 milyonu aştı
Hukuk ve Gerçeklik Tartışması: Bakan Tunç'tan Sert Çıkış
"Her söylenen doğru değil, her susan da suçlu..." Bu cümleyle başlayalım. Çünkü kamuoyunun güzide tartışma alanı olan tutuklulara yönelik muamele iddiaları, Ankara’nın gündeminde sert yankı bulmuş durumda.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda yaşandığı öne sürülen işkence ve kötü muamele iddialarını kesin bir dille yalanladı.
"Mesnetsiz iftiralar, karanlık propagandanın parçasıdır"
Tunç'un ifadelerine göre; iddialar, adalet sistemini itibarsızlaştırma girişimi. Bakan, "Tutuklular devlete emanettir" diyerek, infaz kurumlarındaki herkesin uluslararası standartlara uygun şekilde muamele gördüğünü savundu.
Ayrıca; sağlık, hijyen, görüş hakları gibi temel haklara erişimde herhangi bir engel bulunmadığı belirtildi. Bakanlık, bu iddiaların vicdan ve izandan uzak olduğunu, bağımsız denetimlere açık bir sistemin işlediğini yineledi.
Öğrencilerin anlatıları neydi?
Bazı üniversite öğrencileri, protestolarda gözaltına alınırken ya da gözaltında kaldıkları sürede şiddet ve tehdit gördüklerini anlatmıştı. Bu paylaşımlar, kamuoyunda yankı uyandırmış ve sosyal medya üzerinden yayılırken gözaltı merkezlerinde hukuksuzluk olduğu iddialarının yaygınlaşmasına neden olmuştu.
Güzel sorular, sert cevaplar
Bu noktada akılda kalan sorular: Gerçek ne? Kime inanmalı?
Bakanlığın net duruşu, bir yanıt gibi dururken, kamuoyunda yankı bulan iddialar ise toplumsal bellek ve tanıklık sorularını yeniden gündeme taşıyor.
Belki de mesele, doğrudan çok "duyulanın ardındaki görülmeyene" kulak kabartmakta...
Bakmadan Geçme
