Bugünün Haberi
11 Nisan 2025, 22:33
12

Sivilce ve Siyah Nokta Sıkmak Neden Bazı İnsanlara Garip Bir Haz Veriyor?

Kimileri için kabus senaryosu olan sivilce ve siyah nokta sıkma eylemi, şaşırtıcı bir şekilde bazı insanlar için neredeyse bir zevk kaynağı olabiliyor. Peki, bu ilginç durumun altında yatan psikolojik ve biyolojik nedenler neler? İşte bu merak uyandıran sorunun muhteşem cevabı!
Sivilce ve Siyah Nokta Sıkmak Neden Bazı İnsanlara Garip Bir Haz Veriyor?

Sivilce ve siyah noktalar, ciltteki gözeneklerin tıkanması sonucu ortaya çıkan yaygın cilt sorunlarıdır. Çoğu insan bu görüntüden rahatsız olurken, azımsanmayacak bir kesim için bu oluşumları sıkmak tuhaf bir tatmin duygusu yaratır. Bu durumun nedenleri karmaşık olsa da, bilim ve psikoloji bu konuda bazı ipuçları sunuyor:

1. Tatmin Edici Dürtü ve Rahatlama Hissi:

Sivilce veya siyah nokta fark eden bazı kişilerde, bu "kusuru" giderme yönünde güçlü bir dürtü oluşur. Bu dürtüye karşı koymak zorlayıcı olabilir ve sıkma eylemi tamamlandığında geçici bir rahatlama hissi yaşanır. Bu durum, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ile ilişkili dürtüsel davranışlara benzerlik gösterebilir.

2. Görsel ve Dokunsal Tatmin:

Sivilce veya siyah noktanın "patlaması" ve içeriğinin dışarı çıkması bazı insanlar için görsel olarak tatmin edici olabilir. Aynı şekilde, sıkma eyleminin kendisi de dokunsal bir uyarım sağlayabilir ve bu da kişide haz duygusu uyandırabilir.

3. Kontrol Hissi:

Ciltteki bir "sorunu" kendi elleriyle çözebilme ve ortadan kaldırabilme hissi, bazı insanlar için bir kontrol duygusu yaratır. Bu özellikle hayatın diğer alanlarında kontrol eksikliği hisseden kişiler için daha çekici olabilir.

4. Dopamin Salgılanması:

Beynimiz, ödül ve zevk mekanizmasıyla bağlantılı olan dopamin adı verilen bir nörotransmitter salgılar. Sivilce veya siyah nokta sıkmak, bazı kişilerde bu ödül sistemini tetikleyebilir ve geçici bir dopamin salgılanmasına yol açarak haz duygusu yaşatabilir. Bu durum, tekrarlayan davranışların bağımlılık oluşturma potansiyelini de açıklar.

5. Yanlış Öğrenilmiş Davranış:

Sivilce sıkıldıktan sonra hissedilen geçici rahatlama, bu davranışı pekiştirebilir. Kişi, her sivilce gördüğünde aynı rahatlama hissini arayarak bu alışkanlığı sürdürebilir.

Sivilce Sıkmanın Zararları Unutulmamalı!

Sivilce sıkmak bazı kişiler için geçici bir haz kaynağı olsa da, cilt sağlığı açısından ciddi zararları olabileceği unutulmamalıdır:

  • Enfeksiyon Riski: Sıkma işlemi sırasında cilde bakteri bulaşma riski artar, bu da enfeksiyonlara ve iltihaplanmalara yol açabilir.
  • İz Kalma Olasılığı: Yanlış sıkma teknikleri veya derin sivilcelerin sıkılması kalıcı lekelere ve çukurlara neden olabilir.
  • İltihaplanmanın Yayılması: Sıkma işlemi, sivilcenin etrafındaki dokuların tahriş olmasına ve iltihaplanmanın daha geniş bir alana yayılmasına neden olabilir.
  • Cilt Bariyerinin Bozulması: Sıkma işlemi cilt bariyerini zayıflatarak cildin dış etkenlere karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açabilir.

Sonuç olarak, bazı insanların sivilce ve siyah nokta sıkmaktan zevk almasının altında psikolojik (dürtüsel tatmin, kontrol hissi) ve biyolojik (dopamin salgılanması) çeşitli nedenler yatmaktadır. Ancak bu geçici tatmin duygusunun cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Eğer sivilce sıkma alışkanlığınız kontrolden çıktıysa veya cilt sorunlarınız varsa, bir dermatologdan yardım almanız en doğru yaklaşım olacaktır.

3 Temmuz 2025, 15:17
2

Zeki Müren Kimdir? "Sanat Güneşi" ve Türk Sanat Müziği'ne Mirası

Türk Sanat Müziği'nin efsanevi ismi, besteci, söz yazarı, oyuncu ve sahne sanatçısı Zeki Müren, 6 Aralık 1931'de Bursa'da dünyaya geldi. Türk müziğine eşsiz bir yorum katan, sahnedeki duruşu, kıyafetleri ve "Sanat Güneşi" lakabıyla hafızalara kazınan Müren, Türk kültür ve sanat hayatında silinmez bir iz bıraktı.
Zeki Müren Kimdir? "Sanat Güneşi" ve Türk Sanat Müziği'ne Mirası

Müziğe olan tutkusunu küçük yaşlarda keşfeden Zeki Müren, ilk sahne deneyimlerini Bursa'da yaşadı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) süsleme sanatları bölümünü bitirerek resim yeteneğini de geliştirdi. Ancak asıl parladığı alan müzik oldu.



Müzik Kariyerinde Yükseliş ve "Sanat Güneşi" Dönemi


Zeki Müren, 1951 yılında İstanbul Radyosu'nda göreve başlayarak profesyonel müzik kariyerine adım attı. Radyo günleri, onun geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynadı. İlk plağı "Manolyam" ile büyük beğeni topladı ve kısa sürede Türk Sanat Müziği'nin en sevilen seslerinden biri haline geldi.

Sahnedeki duruşu, titizlikle seçtiği kostümleri ve kendine özgü tavırlarıyla bir fenomen haline gelen Zeki Müren, Türkiye'de sahne performansına yeni bir soluk getirdi. Türkçeyi kusursuz kullanması ve sesindeki incelik, onu "Sanat Güneşi" lakabına layık gördü. Kariyeri boyunca 600'den fazla plak ve kaset dolduran sanatçı, yüzlerce beste yaptı ve Türk Sanat Müziği repertuvarına önemli eserler kazandırdı. Ayrıca 18 sinema filminde de başrol oynayarak oyunculuk yeteneğini de gösterdi.



Zeki Müren'in Unutulmaz Şarkıları


Zeki Müren, besteleri ve yorumladığı şarkılarla Türk Sanat Müziği'nin altın çağını yaşatan isimlerden biri oldu. İşte onun en bilinen ve hala nesiller boyu dinlenen bazı unutulmaz şarkıları:

  • Manolyam: İlk plağı ve en ikonik şarkılarından biri.
  • Şimdi Uzaklardasın: Aşk ve özlem temalı, hüzünlü melodisiyle akıllara kazınan bir klasik.
  • Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin: Romantik ve içten sözleriyle sevilen bir eser.
  • Bir Demet Yasemen: Güzelliği ve baharı anlatan, neşeli bir şarkı.
  • Gitme Sana Muhtacım: Ayrılık acısını dile getiren, duygusal bir başyapıt.
  • Beklenen Şarkı: Aşkın ve kavuşmanın heyecanını anlatan, coşkulu bir eser.
  • Zehretme Hayatı Bana Cananım: Aşkta yaşanan zorlukları anlatan, derin sözlere sahip bir şarkı.
  • Rüyalarda Buluşuruz: Aşkın sınırsızlığını ve hayalleri anlatan, romantik bir eser.
  • Seni Sordum Sait Faik'e: Edebiyatla müziği birleştiren, farklı ve etkileyici bir eser.
  • Nasıl Geçti Habersiz: Zamanın ve aşkın acımasızlığını dile getiren, hüzünlü bir klasik.


Media content

Özel Hayatı ve Ebediyete İntikali


Zeki Müren, özel hayatıyla da her zaman merak uyandıran bir isimdi. Hiç evlenmeyen sanatçı, hayatını müziğe ve sanata adamıştı. Sahnedeki ihtişamlı duruşunun aksine, özel hayatında oldukça mütevazı ve hassas bir kişiliğe sahipti. Sanatçı, son yıllarında Bodrum'daki evinde gözlerden uzak bir yaşam sürdü.

Zeki Müren, 24 Eylül 1996 tarihinde, TRT İzmir Televizyonu'nda hazırlanan bir program sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Vefatı, tüm Türkiye'yi yasa boğdu ve sevenleri onu "Sanat Güneşi" olarak ebediyete uğurladı. Bursa'daki evine müze açılan Zeki Müren, eserleri, sahne şovları ve Türkçeye olan katkılarıyla daima hatırlanacak ve yeni nesillere ilham vermeye devam edecek.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...