Bugünün Haberi
1 Temmuz 2025, 13:17
5

Merve Dinçkol ve Feyyaz Şerifoğlu Evlendi: Nikâhta Duygusal Anlar Yaşandı!

Kanal D spikeri Merve Dinçkol ile sevilen oyuncu Feyyaz Şerifoğlu, dün akşam düzenlenen nikâh töreniyle hayatlarını birleştirdi. Özellikle "Camdaki Kız" dizisindeki Sedat Koroğlu karakteriyle hafızalara kazınan Şerifoğlu ve başarılı spiker Dinçkol'un düğününde duygusal anlar yaşandı.
Merve Dinçkol ve Feyyaz Şerifoğlu Evlendi: Nikâhta Duygusal Anlar Yaşandı!

Gözyaşları Arasında "Evet" Dediler


Düğün törenine gelin ve damadın aileleri ile yakın dostları katıldı. Nikâh memurunun, Merve Dinçkol'a 2018 yılında kaybettiği babasının adını sorması üzerine, genç spiker gözyaşlarını tutamadı. Bu anlar, davetlilere de duygusal anlar yaşattı.



Media content

Merve Dinçkol'un Gelinliği Sosyal Medyada Beğeni Topladı


Merve Dinçkol'un zarif gelinliği, sosyal medyada büyük beğeni topladı. Kısa sürede gündem olan gelinlik, takipçilerinden tam not aldı.

Genç çifte bir ömür boyu mutluluklar dileriz!

1 Temmuz 2025, 17:25
1

Albert Einstein'ın Beyni Neden Çalındı? Ölümünden Sonraki Gizemli Olayın Perde Arkası!

Bilim dünyasının en parlak zihinlerinden biri olarak kabul edilen Albert Einstein'ın beyin çalınması olayı, modern bilim tarihinde ve popüler kültürde hala büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor. 1955 yılında hayata gözlerini yuman dehanın beyninin, ölümünden sadece yedi saat sonra otopsiyi yapan doktor tarafından rızası dışında çıkarılması, hem etik tartışmaları hem de bilimsel merakı tetiklemişti. Peki, bu sıra dışı olay nasıl yaşandı ve arkasındaki neden neydi?
Albert Einstein'ın Beyni Neden Çalındı? Ölümünden Sonraki Gizemli Olayın Perde Arkası!

Vasiyete Rağmen Gerçekleşen Olay: Beynin Akıbeti


Albert Einstein, 18 Nisan 1955'te Princeton Hastanesi'nde karın aort anevrizması nedeniyle vefat ettiğinde, aslında bedeninin yakılmasını ve küllerinin gizlice dağıtılmasını istemişti. Amacı, ölümünden sonra kişiliğinin ve bedeninin bir kült objesi haline gelmesini engellemekti. Ancak bu vasiyet, otopsiyi gerçekleştiren baş patolog Dr. Thomas Harvey tarafından çiğnendi.

Dr. Harvey, Einstein'ın ailesinin izni olmaksızın beynini çıkardı ve yanına aldı. Bu şok edici eylemin temel motivasyonu, Einstein'ı bu kadar eşsiz kılan zekanın biyolojik sırrını çözme arzusuydu. Harvey, beyni dikkatlice inceleyerek insan dehasının anatomik veya hücresel farklılıklarını keşfedebileceğine inanıyordu.



Media content

Beynin 50 Yıllık Yolculuğu ve Bilimsel İncelemeler


Dr. Harvey'in bu izinsiz müdahalesi büyük tartışmalara yol açtı ve kendisi hastanedeki görevinden alındı. Ancak, Einstein'ın ailesiyle yapılan görüşmeler sonucunda, beynin bilimsel araştırmalar için kullanılması koşuluyla olaya onay verdiler. Bunun üzerine Einstein'ın diğer bedensel kalıntıları vasiyeti üzerine yakılarak bilinmeyen bir yere dağıtıldı.

Dr. Harvey, beyni 240 parçaya böldü ve özel solüsyonlar içinde kavanozlarda muhafaza etti. Sonraki yarım yüzyıl boyunca, Harvey bu parçaları farklı zamanlarda ve farklı yerlerde sakladı; hatta bazı söylentilere göre bir kurabiye kavanozunda bile taşıdı. Bu süreçte, Einstein'ın beyni üzerinde beklediği kadar kapsamlı bir araştırma yapamadı, çünkü o dönemdeki teknoloji ve beyin bilimi yeterli değildi.

Yıllar içinde beynin bazı parçaları, çeşitli araştırmacılara gönderilerek incelendi. Bu çalışmaların bazılarında, Einstein'ın beyninin genel büyüklüğünün ortalamanın altında olduğu, ancak bazı bölgelerinde (özellikle matematiksel düşünme ve uzamsal algıyla ilişkili alanlarda) glia hücrelerinin sayısının daha fazla olduğu veya özel kortikal katlanma modelleri gibi farklılıklar olduğu iddia edildi. Ancak bu bulgular, dehanın tam olarak neden kaynaklandığını kesin olarak açıklayamadı ve bilim dünyasında hala tartışma konusudur.

Dr. Thomas Harvey, yaşamının sonlarına doğru beynin kalan kısımlarını Princeton Hastanesi'ne geri teslim etti ve bu ilginç hikaye, tıp ve etik tarihi açısından önemli bir ders olarak yerini aldı. Einstein'ın beyninin çalınması, bir yandan bilimin derinliklerine inme arzusunu, diğer yandan ise kişisel vasiyetlere ve etik sınırlara uyulması gerekliliğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...